Yeminlerine layık işler yapıyorlar.
Yayınlayan
Coronayla mücadelede 40 bin çalışanımız enfekte olmuşken, 276 sağlık çalışanımız hayatını vermişken, biz bir sene sonra bile hâlen onların bu erdemli ve kahramanca duruşuna karşılık veremiyoruz. Bu fedakârlıklardan dolayı hayatını kaybedenlere kuru bir teşekkür etmekten başka, sosyal medyadan duygu yüklü bir mesaj yayınlamaktan başka hiçbir şey yapamıyoruz; bu, onların değil bizim ayıbımızdır. “Sağlık şehitlerimize minnettarız, gönlümüzden geçen onların şehit sayılması.” demekle olmuyor. Devlet işleri temenniyle değil, kanunla yürüyor.
Sağlıkçılarımız mesleklerine başladıkları ilk gün bir yemin ettiler ve bu yemine sadık olmak, insanı yaşatmak için canla başla çalışıyorlar. Biz de buraya geldiğimiz gün bir yemin ettik ve bu yemine yakışır işler yapmak zorundayız. Tüm sağlık çalışanlarının geride bıraktıklarına bu yüce Meclisin borcu var. Burada hâlen “Meslek hastalığı olmalıdır.” diye tartışmamız, şehit olarak kabul edilmeleri konusunda adım atmamamız, bu mücadeleyi verenlerin azmine vurulmuş en büyük darbedir. Yakın zamanda bir genelge çıkardınız, onda da memur-işçi ayrımı yapıyorsunuz, “Hastanede mi kapmış, dışarıda mı kapmış?” soruşturmasına gidiyorsunuz. İnsan orada canıyla uğraşırken bir de size hastalığı hastanede kaptığını ispat etmeye mi çalışacak? Dokuz ay tüm çağrı ve taleplere kulaklarınızı tıkadınız, şimdiyse hakkı şarta bağlamaya çalışıyorsunuz. İçinde muğlak ifadeler barındıran genelgelere, Meclis araştırmasına değil, hemen bu akşam çıkarılacak bir kanuna ihtiyacımız var, hemen bugün, hemen bu akşam.