Milli’yiz diyenlere Meclis’te sorduk. Cargill milli mi? 03 12 2020
Yayınlayan
Evet, Çevre Ajansı Kurulmasıyla ilgili yasanın 12’nci maddesi üzerinde söz aldım. Değerli arkadaşlar, bizim, aslında AKP iktidarı dönemi gösterdi ki kanun değişikliklerinden çok, zihniyet değişikliklerine ihtiyacımız var ama her alanda böyle. Eğitimde, adalette, çevrede en çok da belki adalet ve çevre açısından geçerli bu. Biliyorsunuz, burada aslında Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu kurduk, başına birini atadınız ve çocukların insan haklarını korumayan, tam tersine çocuk evliliklerini savunan birisi çıktı başımıza. Umarız, bu Çevre Ajansının başına da çevreyi katledenlerden, çevreye karşı saygısızca açıklamalarda bulunan birini atamazsınız diye buradan temennimi şimdiden belirteyim.
Şimdi, değerli arkadaşlar, çevreyle ilgili hakikaten sabıkanız çok. Bursa Yenişehir’deki Kirazlıyayla’yla ilgili en tazesi bu, Bursa’daki çevre mücadelelerinden, defalarca anlattım mücadeleyi. En son mahkeme tarafından hükmü karakuşi tarzı verilen mahkeme kararını da anlattım. Yani, yasalar olsa bile o yasaları gerçekten uygulayacak vicdanlı, hukuka, kanuna saygılı insanlar olmamız lazım. Önce bizim bu yönetim anlayışını yerleştirmemiz gerekiyor bu ülkeye. Bu da AKP’yle olmayacak çok açık bir şekilde görülüyor, inşallah ilk seçimde bunu değiştireceğiz, bunları hayata geçireceğiz.
Aslında yirmi yıldır Bursa’da süren bir çevre mücadelesi var. Bakın, bunu dikkatle dinlemenizi öneriyorum. İktidarda kalmak için insanların hep millî duygularını sömürüyorsunuz ya, size bir millîlik dersi veriyor Bursa Barosu yıllardır, onu anlatacağım. Bursa’da bir fabrika; Cargill, Amerikan şirketi. Bunun, tabii, yıllar öncesinden gelen bir süreci var. İşte, Ecevit Amerika’ya gidiyor, özel bir şekilde sorunlarının çözülmesi isteniyor, bunu yerine getirmiyor. Daha sonra Recep Tayyip Erdoğan Başbakan olduğunda, 2005 yılında, gitmeden önce şirketle ilgili lehe düzenlemeler yapılıyor. Döndükten sonra, mahkeme kararları ruhsatını iptal etmesine rağmen, o mahkeme kararlarını uygulamamak için Toprak Koruma Kanunu sizin tarafınızdan o şirket için değiştiriliyor. O toprakların metrekaresi 5 liraya Cargill’e resmen peşkeş çekiliyor ve tarım dışı kullanıma başlayan bu şirkete maalesef af çıkarılıyor.
Defalarca, onlarca yürüyen dava arkadaşlar, Bursa Barosu yirmi yıldır kuşaktan kuşağa bu mücadeleyi sürdürüyor ve bu mahkeme kararları uygulanmıyor. Tazminat davaları açılıyor, kazanılıyor. AİHM’e gidiyor. En son 2019 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Türkiye’yi mahkûm ediyor. Diyor ki: “Siz, bu Cargill’le ilgili adil yargılanma hakkını ihlal ediyorsunuz, mahkeme kararlarını uygulamıyorsunuz, yargılamalar maalesef çok uzun sürüyor.” Düşünebiliyor musunuz, Amerikalı şirkete karşı verilen mücadele nedeniyle Türkiye’yi mahkûm ediyor ve Bursa Barosunu haklı buluyor Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi. Madem o kadar millîsiniz, bari Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararını uygulayın. Evet, uygulayın, bu şirketle ilgili mahkemelerin verdiği kararları uygulayın. Bu şirket nerede biliyor musunuz? Ha, bunun için daha yaptığınız çok şeyler var. Ne yaptınız mesela? Şeker fabrikalarını sattınız, bu ülkenin gerçekten yerli, millî şeker fabrikalarını sattınız. (CHP sıralarından alkışlar) KHK’yle, şeker kotasını denetleyen Şeker Kurumunu kapattınız. Yetmedi, Nisan 2020’de ne yaptınız biliyor musunuz? Esnafa, işçiye, çiftçiye vermediğiniz paraların milyonlarca dolarını bu şirkete vergi indirimiyle sağladınız, evet. Sonra da çıkıp karşımıza -işte birtakım hamaset duygularıyla- maalesef milletin duygularını istismar ediyorsunuz.
Değerli arkadaşlar, şimdi bununla ilgili tabii söylenecek çok şey var ama bir kez daha söylüyorum: Bu kanunların çıkarılması sorun değil, iyilerini destekleriz, kötülerini eleştiririz. Ama önce bu yasaları uygulayın, önce samimi olduğunuzu -işte bu örnekte olduğu gibi- gösterin, o zaman biz sizin çevreye karşı duyarlı olduğunuzu, bu yasaları uygulayacağınızı, gerçekten millî olduğunuzu görelim, vatandaş da ona göre size puanını versin diyorum.