Bursa sele teslim oldu? Meclis’te araştırılsın istedik ama reddedildi? Neden? 30.06.2020
Yayınlayan
Değerli milletvekilleri, öncelikle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Evet, 20 Haziran gecesi Bursa’da gerçekleşen sel felaketiyle maalesef 6 vatandaşımızı kaybettik. Ben tekrar hepsine Allah’tan rahmet diliyorum. O gece biz de sahadaydık. Hemen felaketi öğrenir öğrenmez İl Başkanımızla köyleri dolaşmaya çıktık. Bu arada Gürsu İlçe Başkanımıza ulaşan tarım işçilerinin, bölgeden kurtarıldığını; Kestel’deki Narlıdere Kayacık mevkisinde vatandaşların kaybolduğunu, arama kurtarma çalışmalarının yapıldığını öğrendik, yerinde takip ettik çalışmaları. Ertesi gün yine bütün gün hem Kestel, Gürsu, Orhangazi, Yenişehir, İznik ilçelerimizin köylerini hem il başkanımız hem milletvekili arkadaşlarımızla dolaştık ve yerinde felaketi gördük maalesef.
Şimdi biraz önce İsmail Bey’de söyledi. Gerçekten bütün evlerin çamur deryasında kaldığı, arabaların üst üste bindiği Dudaklı köyünde… Yani bir traktör traktörün üstünde, bir araba, arabanın yarısı görünüyor şeklinde bir felaketle karşı karşıya olduğunuzu düşünün. Yaklaşık altı yüz yıllık bir köyün neden bugün felakete uğradığını neden sel baskınıyla karşı karşıya kaldığını sorgulamamız gerekiyor ve bu araştırma komisyonunu da bu nedenle kurmamız gerekiyor.
Yine 2018 yılında o zaman için Orman ve Su İşleri Bakanlığı bugün Tarım ve Orman Bakanlığı diye geçen bakanlığın sitesinde 2018’de hazırlanmış, 330 sayfa civarında bir rapor var -Susurluk Havzası Taşkın Yönetim Planı- ve orada “Bursa Kestel Dudaklı köyünde risk yok çünkü yerleşim ile dere arasında kot farkı fazladır.” diyor. 2018 yılındaki raporda böyle söylüyor ama bugün bir selle karşı karşıya kaldık. Demek ki bu rapordan sonra orada birtakım değişiklikler olmuş. Ne olmuş? Biraz önce orman yolunu anlattı İsmail Vekilimiz. Bu da şu: Dudaklı köyünün üstündeki hızlı tren projesiyle ilgili de kuşkular var, tereddütler var ve yağmur sularının akışıyla ilgili projede dikkate alınmayan birtakım şeyler olduğu ileri sürülüyor. Bununla ilgili de hem soru önergesi verdik hem geçen hafta araştırma önergesi verdik. Bunların gerçekten araştırılması gerekiyor. DSİ ne dedi geçen hafta? Dedi ki: “Kaynak yok, dereleri ıslah edemiyoruz.” Ve bu işin, hakikaten bu felaketlerin çok yönlü bir şekilde araştırılması için bu komisyonun kurulması gerekiyor. Dereler neden ıslah edilemiyor? Dere ağızlarına neden konutlar yapılıyor? Bunlar neden denetlenmiyor? Neden taşınmıyor? Aynı aileden vatandaşlarımızı maalesef dere kenarında konut yapıldığı için kaybettik. 2 kişi de kurtuldu o aileden.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Devamla) – Tamamlıyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN – Buyursunlar efendim.
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Devamla) – Yine iklim değişikliği bir gerçek. Yine 2014 yılındaki bir sempozyumun verileri, meteorolojinin hazırladığı veriler 2021-2030 yılları arasında yağışların bugünün daha fazla üstüne çıkacağını bilimsel olarak açıklıyor. Yani bundan sonra bu tarz yağışlarla, bu tarz felaketlerle karşı karşıya kalma riskimiz çok çok daha yüksek. O hâlde ne yapılması lazım? Bir araştırma komisyonu kuralım, biz de bunun çalışmasını yapalım ama derelerin ıslahı, iklim değişikliğinin göz önünde bulundurulması ve buna yönelik projeler, yollar, hızlı trenler yapılırken bunların göz önünde bulundurulması, yine, derelerdeki konutlarla ilgili gerekli çalışmaların yapılması, bunların taşınması, izin verilmemesi ve önlenmesi gerekiyor.
Vatandaşların zararının giderilmesi çok çok önemli. Çekici bedellerinin çok yüksek olduğunu öğrendik, sonra kaymakamlığın sosyal yardımlaşmadan karşıladığını öğrendik ama araçların tamir bedelinin köylüler üzerinde kalacağı söyleniyor. Binlerce dönüm ekili alan sular altında kaldı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Devamla) – Çok özür dilerim, tamamlıyorum.
BAŞKAN – Estağfurullah, buyursunlar efendim.
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Devamla) – Binlerce dönüm ekili alan sular altında kaldı. TARSİM nedeniyle, eksiklik nedeniyle birçok çiftçimizin zararının karşılanması mümkün olmayabilir, bunların afet nedeniyle karşılanması gerekiyor. Vatandaşın aracından, evinden, çekici bedelinden tutun, hakikaten, şimdi, bizim yaşamadığımız için bilmediğimiz en ince ayrıntısına kadar her türlü zararının mutlaka karşılanması gerekiyor diyorum ve sorumlular varsa yapılacak araştırmalarla -yol yapımı, tren yapımı vesaireyle ilgili- bunların da bedelinin ödetilmesi gerekiyor ki bir daha böyle felaketler yaşanmasın.
Biz bu önergeyi destekliyoruz.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.