2020 Yılı Bütçesi üzerine yaptığım konuşma…17 12 2020
Yayınlayan
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi’nin 3’üncü maddesi hakkında söz almış bulunuyorum.
3’üncü madde ne? “Denge” başlığı altında düzenlenmiş yani merkezî yönetimin belli bir dönemde hem harcamayı düşündüğü ve harcadığı giderler hem de elde ettiği veya edeceği gelirler arasındaki farkı düzenliyor. Özetle “gelir-gider arasındaki fark” diyebiliriz. Eğer harcama fazlaysa “bütçe açığı” deniliyor, eğer gelir fazlaysa “bütçe fazlası” deniliyor. Ama maalesef, bizde, hele hele AKP iktidarı döneminde bütçe fazlası, ülkemiz için hayal görünüyor.
Bu dengeyi sağlamak için ne yapılması lazım? Bütçeyi kullanan iktidarların öncelikle şeffaf olması lazım. Milletin parasını, gerçekten, babalarının paraları gibi harcamaları lazım; gerçekten, kendi ceplerinden harcıyorlarmış gibi harcamaları lazım. Değerli milletvekilleri, siz, evinize giren para 3 lirayken her ay onun üstüne borçlanıp, tefeciden 5 lira para alıp 6 lira harcıyor musunuz? Hayır, yapmıyorsunuz. Tekrar borçlanıp tefecinin parasını ödemek için ailenizi ekonomik bir krize sürüklüyor musunuz? Hayır. Ailesinin ekonomisini böyle yöneten kişiye ancak Leman karakterindeki gibi “Hain Evlat Ökkeş” denilir. (CHP sıralarından alkışlar) Ama bakıyorsunuz, nasıl olsa milletin cebinden çıkıyor diye, nasıl olsa sizlerin cebinden çıkmıyor diye har vurup harman savruluyor, yağma Hasan’ın böreği gibi yönetiliyor bütçe.
Erdoğan Mart 2015’te demişti ki: “Devleti anonim şirket gibi yöneteceğim.” Biz tabii bunu doğru bulmuyoruz. Bahçeli de o zaman cevap vermişti, şöyle demiş: “Erdoğan, devleti kendi aile şirketi gibi yönetmek istemektedir.” Şimdi, bakıyoruz, aile şirketi gibi de yönetmiyorlar, öyle bir ekonomik tablo var ki insanın şunu diyesi geliyor: Keşke aile şirketi gibi yönetselerdi. Aile şirketine bakıyoruz, maşallah, her daim sermaye artırımı gerçekleşiyor, sermayenin üstüne sermaye katılıyor ama hazine tamtakır, kuru bakır.
Değerli milletvekilleri, siz milletin vekilisiniz; tamam, yürütme organı da sizden olabilir ama milletin elektrikten ödediği 4 çeşit, sudan ödediği 5 çeşit, çocuğuna süt alırken ödediği vergi, evine bin bir emekle götürdüğü ekmeği alırken ödediği vergi size emanet değerli milletvekilleri; biraz vicdanlı olun ve bu emanete sahip çıkın. (CHP sıralarından alkışlar)
Yani velhasıl, on sekiz yıllık AKP iktidarı döneminde bir istikrar var ki o da nedir? Bütçede açık, bütçede dengesizlik. 2017’de 47,8 milyar lira bütçe açığı var, 2018’de 72,8 milyar lira ve 2019’da yani şu anda üzerinde konuştuğumuz maddede öngörülen 80,6 milyar lirayken -biraz önce okundu- 124,7 milyar lira bütçe açığı var ve 2020 içinde 138,9 milyar öngörülmüşken, daha on bir ayda 132 milyarı bulmuş durumda bütçe açığı. Peki, bu niye böyle oluyor? Evet, çözüm üretmek için teşhisi doğru koymamız lazım. Bunun sebebi, değerli arkadaşlar, tek adam yönetimidir. Tek adam yönetiminin fiilen başladığı yıldan bu yana devlet krizi ve derinleşen ekonomik krizle, bir buhranla karşı karşıyayız. 2018’den sonrasına bakın, -yani fiilî tek adamdan resmî tek adam yönetimine geçtiğimizden bu yana- faiz giderleri yüzde 30 artmış. 2019’daki faiz giderleri yüzde 35,1 artmış, bu millet tefecilere çalışıyor değerli milletvekilleri. O yüzden, Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun dediği gibi “Bu bütçe haramzadelerin bütçesidir.” (CHP sıralarından alkışlar)