Yavuzyılmaz, deneme yanılma şeklinde ortaya konulan kanun tekliflerini TBMM gündemine taşıyor !
Yayınlayan
Biyografik
Zonguldak - 1979, Ömer, Kadriye.
Elektrik Mühendisi; Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Fakültesini bitirdi.Enerji sektöründe, ulusal ve uluslararası ölçekte hizmet veren bir firmanın kuruculuğu ve yöneticiliğini yaptı.Çok iyi düzeyde İngilizce, orta düzeyde Almanca ve Fransızca bilen Yavuzyılmaz,bekârdır.
CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, çöken devlet alım garantisi sisteminin enerji sektörüne yansımalarını ve deneme yanılma şeklinde ortaya konulan kanun teklifi eleştirilerini TBMM gündemine taşıyor ! Milletvekilinin Genel Kurul konuşma metni :
Değerli Başkan, değerli milletvekilleri; Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’yle ilgili görüşlerimi belirtmek üzere huzurunuzdayım.
Öncelikle, ilgili kanun teklifi, TEİAŞ, TETAŞ, EÜAŞ yani Türkiye’nin elektrik üretimi, dağıtımı ve iletiminin bütününü kapsayan bir yanıyla şu anda karşımızda duruyor. Çok hızlı bir şekilde Komisyona gelip çok hızlı bir şekilde de şu anda Genel Kurula gelmiş durumda. Şimdi, bu kurumlarımızın mevcut iktidarın sürecinin içinde ne hâle geldiğini ve başımızdan neler geçtiğini kısaca bir anımsayalım.
Bakın, elimde TEİAŞ’ın bir raporu var. Bunu KİT Komisyonda istemiştim, rapor da bize ulaştı. TEİAŞ ve ENTSO-E’nin -yani Kıta Avrupası enterkonnekte sistemi- birlikte düzenlediği, birlikte hazırladığı bir rapor: Türkiye 31 Mart 2015 Sistem Çökmesi Raporu. Hani, Türkiye’deki, ülkemizdeki devlet kurumları dâhil olmak üzere, tüm kuruluşların, fabrikaların, hepsinin sisteminin altı saat boyunca çöküşünü inceleyen rapor. Bu raporda diyor ki: “31 Mart 2015 tarihinde meydana gelen elektrik kesintisi Kıta Avrupası sisteminde son on beş yılın 3’üncü önemli arızası olmuştur.” Bununla ilgili çok ciddi tespitler var. Aynı zamanda bu sistemin en doğudan en batıya yani Çoruh Nehri üzerinde bulunan kuzeydoğudaki HES’lerin 1.300 kilometre uzaklıktaki İstanbul’un büyük yük bölgesini beslediğini ve bunun gibi pek çok, aslında elektrik sistemlerinde pek de tercih edilmeyen kayıplara da yol açan ve hata payını artıran uygulamaların olduğunu TEİAŞ’ta görüyoruz. Detayına çok fazla da girmeyeceğim.
Hemen TETAŞ’a geçmek istiyorum. TETAŞ, bildiğiniz gibi mülga bir kuruluş yani kaldırıldı, EÜAŞ’ın bünyesine eklendi 9/7/2018 tarihinde 731 milyon TL zararla. Neydi TETAŞ’ın görevi? TETAŞ’ın görevi, devlet elektrik garantisi vermekti. Ne gibi garantiler vermekti? Mesela Akkuyu Nükleer Santrali’nde 12,35 Amerikan senti/kilovatsaat olarak on beş yıl boyunca alım garantisi vermekti. Peki, hangi süreçte vermekti? 2016 yılı ortalama satış fiyatının 2,93 sent olduğu süreçte. Kim diyor? Sayıştay söylüyor bunu.
Evet, şimdi, Elektrik Piyasası Kanunu madde 3’e ilave edilmesi istenen “ileri tarihli fiziksel teslimat gerektiren diğer elektrik piyasaları” ifadesiyle aslında anlatılmak istenen, elektrik üreten sayaçtan çıkış, elektriği alacak olan tüketicinin sayacına giriş; bu kısım. Yani aslında TETAŞ’ta çöken devlet alım garantisi sisteminin, devletin üzerinden çıkarılıp bir ölçüde bu elektrik dağıtım firmalarına da dağıtılması, bu “zararın” diyeceğim, bu çöken sistemin bir şekilde onun üzerine yayılmasıyla ilgili bir sistem maalesef. Yani nedir? Aslında henüz üretilmemiş olan yani olmayan bir elektriği varmış gibi dağıtım şirketlerine belirli sürelerle pazarlamak. Yani 2019 Haziranından altı ay sonra 2020’ye kadar çalışacak bir fabrikaya, belirli bir elektrik fiyatı belirlenerek bu fiyatı, aracı bir tüzel kişilik, bir firma, ne kadar elektrik kullanacaksa bu oran doğrultusunda satacak. Ha, eğer daha fazla elektrik talep ederse aynı bizim, internet kotalarımız dolduğunda daha pahalı, fahiş fiyattan interneti kullanmamız gibi fahiş fiyattan elektrik kullanmak zorunda kalacak büyük ihtimalle; eğer taahhüt edileni de satın almazsa ceza ödeyecek. Ancak bu noktada tabii büyük gariplikler de var. Garipliklerden birini Plan ve Bütçe Komisyonundaki tutanaktan size okuyorum: Bir milletvekilimiz soruyor, diyor ki milletvekili: “Bu ileri tarihli fiziksel teslimat, bunları hangi vadelerde açacaksınız?” Bakın, şu anda kanunlaştıracağımız şeyin detayı üzerine konuşuyoruz yani neyi kanunlaştırıp neyi kanunlaştırmadığımızı daha iyi kavramak bakımından. EPDK Başkan Yardımcısı Hacı Ali Ulutaş’ın cevabını okuyorum, diyor ki bu vadeyle ilgili: “En fazla altı ay. Ondan sonra uzatmayı düşünüyoruz çünkü bakacağız, fiziksel teslimat gerçekten yapabiliyorlar mı, yoksa büyük cezalar çıkıyor mu. Büyük cezalar çıkarsa hiçbir manası da kalmayabilir şirketler bu fiziksel teslimatı gözden kaçırırlarsa.” Yani bu bir kanun değil, kanun teklifi değil; bu, sanki bir deney, deneme yanılmaya dayalı olarak çıkarılan, Meclisin de bir şekilde buna alet edildiği bir metin. Bunu bir pilot uygulamayla da hayata geçirebilirdiniz, pilot uygulamayla da bu sürece katkı sağlayabilirdiniz. Dolayısıyla bu kanun teklifine biz olumsuz kanaat bildiriyoruz.