Yanan ormanlara Munzur’dan bir tas su dökmeye geldik!
Yayınlayan
Tunceli’de orman yangınları günlerdir devam ediyor.
TBMM Çevre Komisyonu ile İklim Araştırma Komisyonu CHP’li üyeleri olarak yangın bölgesinde inceleme yapmak üzere Tunceli’ye gittik.
Biz Çevre Komisyonu ve İklim Araştırma Komisyonu CHP’li üyeleri olarak, nasıl Muğla’da Milas’ta, Yatağan’da, Bodrum’da, Manavgat’ta; aynı şekilde sel felaketinde Kastamonu Bozkurt’ta TBMM’ye dilekçe vererek komisyonların acil toplanarak yangın bölgesine gitmesi gelmesi için çaba sarf ettiysek, aynı çabayı Tunceli ve Bingöl’de süren yangınlar için de yaptık. Ancak bize yanıt verilmedi. Bunun üzerine biz bölgeye geldik.
Daha önce nasıl bir koordinasyonsuzluk varsa burada da aynı koordinasyonsuzluk var. Devletin birçok kurumu burada, var olan herkese teşekkür ederiz. Ancak helikopter sayısı çok yetersiz. İki helikopter var yaptığımız çalışmalarda gördüğümüz… Bir uçak vardı o da arıza yapmış. Marmaris’teki biyoçeşitlilik neyse, Marmaris’teki ormanlar bizim için ne kadar kıymetliyse bu bölgedeki ormanlar da o kadar kıymetli. Oradaki devlet kurumlarının müdahalesi, ki yetersizdi, burada da fazlasıyla olmalı. Ama aynı yoğunlukta bir müdahaleyi burada görmediğimizi söylemek istiyorum.
Devleti yöneten aklın bu işle ilgili sorumluluğu var. Yangınların söndürülmesinde geç ve yetersiz müdahale var. Bir yönü de iklim kriziyle ilgili. Bunu da görmezden gelmiyoruz. Son 18 yılda yanan yangın toplamından daha fazlası 2021’de yandı. Türkiye tarihinde en büyük orman yangınlarını yaşadık 2021 yılında. Avrupa Orman Yangınları İzleme Komitesi’nin değerlendirmesine göre; 180 bin hektardan bahsediliyor. 250 bin top sahası büyüklüğünde bir alandan bahsediyoruz. Sıcak hava dalgaları, artan sıcaklıklar ve nem oranın düşmesi yangınların hızlanmasına ve artmasına sebep oluyor. Ancak bu, devletin sorumluluğunu azaltmıyor. Yangınların sebebi iklim krizi deyip geçmiyoruz. Devleti yöneten aklın iklim krizinin sonuçlarından haberdar olması ve önlemler alması gerekir. TBMM’de bununla ilgili çalışan iki komisyon maalesef tüm ısrarlarımıza rağmen gelmiyor. Biz CHP’liler olarak geliyoruz.
Munzur Vadisi biyolojik çeşitliliğin en yüksek olduğu alanlardan bir tanesi. Munzur Milli Parkı bu bölgenin tamamı. Bir tarafımız Toroslar’ın devamı, diğer tarafımız Karadeniz Dağları’nın devamı. Kesiştiği bölge burası. İki bine yakın bitki türünün olduğu, 250-300 civarında bitkinin sadece Anadolu’ya özgü, 30 endemik bitkinin de Munzur bölgesine özgü olduğunu biliyoruz. Fauna açısından çok zengin. Vaşaktan porsuğuna dağ kartalından boz ayısına kadar hayvan çeşitliliği de çok fazla. Burası ülkemiz için, insanlık için, gezegen için çok kıymetli bir yer. Biz CHP’li vekiller olarak buraya gelmeye, aşağıda akan Munzur’dan burada yanan ormana bir tas su dökmeye geldik. Buraya daha fazla helikopter ve yangın söndürme uçağının gelmesini bekliyoruz.