Toplum sözleşmesine, sivil anayasaya, hakem Cumhurbaşkanı’na ihtiyacımız var. Önerim Karamollaoğlu.

Cihangir İslam | Medyascope Ters Açı Programı | 29.01.2021

TV 5 Ters Açı Programına katılan İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Cihangir İslam, Eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ve HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu gündemle ilgili sorular cevapladı.
Cihangir İslam uluslararası raporlarda insan hakları ihlalleri hakkında gelen soruya AİHM’i kınayarak cevap verdi. KHK dosyalarının hiçbirinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne ulaşmamış durumda olduğunu belirtti. AİHM’nin KHK’ları gündemine almayacağını söylemesinin doğru bir yaklaşım olmadığını vurguladı. İslam devamında şunları vurguladı:
“Mesela ben 3 yıl 4 aydan beridir henüz OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonundan bir cevap alamadım. Benim gibi on binlerce insan cevap bekliyor. Ret cevabı bile alsak mahkemeye başvurma hakkımızı elde ediyoruz. Mahkemelerden negatif sonuç aldığımız zaman ancak AİHM’e gidebiliyoruz.”
Türkiye’nin İnsan Hakları konusunda sadece AİHM raporlarına değil Türkiye İnsan Hakları raporuna da bakınız. Yüzlerce insanın işkenceden dolayı başvurduğunu göreceksiniz.
Çıplak aramalar hakkındaki tartışmalar hakkında ise Cihangir İslam şunları söyledi:
“Çıplak arama var dediğimizde Ak Parti Grup başkanvekili Özlem Zengin buna inanmadığını söylüyor. Yapılması gereken soruşturma açacağım, konunun üzerine gideceğim demesi dahi yeterlidir. Bu söz bile esirgeniyor.
Türkiye’nin ciddi anlamda bir İçişleri Bakanı sorunu var. Bir siyasi parti sözcüsü gibi diğer siyasi parti liderlerine laf yetiştiriyor, onun bu tutumu yüz binlerden oluşan personeline dolaylı bir emir olarak gidiyor.
Bir Kemal Kurkut olayı yaşandı. Bu davada herhangi bir ceza yok. Van’da helikopterden iki kişinin atıldığı iddia edildi. Aslında atıldılar ama ben iddia edildi diyorum. Bu iddiayı dile getiren gazeteciler tutuklandılar. Ülkenin içinde bulunduğu tablo bu.”
Halk TV’ye RTÜK tarafından verilen ceza ve medyaya baskı hakkında gelen soruya ise Cihangir İslam şöyle cevap verdi:
“28 Şubat devam ediyor. Nedir 28 Şubat? İdeolojinin siyasi mülahazaların hukukun önüne geçmesidir. Darbe tanımı nedir? Siz anayasada olmayan bir yetkiyi kullanıyorsanız, bu darbedir. Bu küçük çaplı ya da büyük çaplı olur. İşte RTÜK’ün yaptığı da budur. Yani hukukun cari yasaların kendine vermediği yetkileri medya üzerinde bir sindirme aracı olarak kullanıyor. Maksat sizleri susturmaktır. Böyle bir durumda umutsuzluğa düşmemek lazım. TV 5’in yayın politikasını beğeniyorum. Burada iktidardakilerin de çıkmasını ve Sayın Doğu Perinçek’in de çıkıp fikirlerini paylaşmasını isterim. Siz eminim ki çağırıyorsunuzdur. Çıkacaklarından şüpheliyim. Bu özgürlük ortamının kaybedilmemesi gerekir. Bu işbirliği ile Türkiye’yi bu sıkıntılı ortamdan elbirliği ile çıkartacağız inşallah.”
Cihangir İslam ekonomi, Merkez Bankası, reform paketleri ve cumhurbaşkanının yaptığı ziyaretler üzerine gelen soru üzerine de şöyle konuştu:
“Ben Cumhurbaşkanı’nın son zamanlarda yaptığı ziyaretleri muhalefetin de desteği ile aşmak amacıyla daha samimice yapıldığını düşündüm. Sayın Oğuzhan Asiltürk ziyaretini de bu yönde değerlendirmiştik. Sonradan anladık ki böyle bir niyet yok. Bu iktidar tüm hesaplarını yüzde 51 i elde etmek amacıyla yapılmıştır. Hepimiz bu iktidarın gözünde Sn. Erdoğan’ın gözünde birer aracız. Onları iktidarda tutmak için bir parça da olsa katkıda bulunabiliyorsak o zaman mutlaka bir kanal açmaya çalışacaktır.
Sn. Erdoğan’ın ziyaretleri kutuplaşmayı çözmek amacıyla yapılmamıştır. Kutuplaşmanın devam etmesi ama bir takım siyasi partileri kendine destek olarak alması amacıyla yapılmıştır. Cumhur İttifakının bir seçim ittifakı değil bir koalisyon olduğunu görüyoruz. Siyaseti bir savaş gibi algılıyor. Seçimde bizlere hepimize hain, terörist ve düşman demedi mi? Onların hep bir kutuplaştırmaya ihtiyacı var. Fakat Millet ittifakı böyle değil. Cumhur İttifakı tekçi bir yapıda homojen bir kimliğe sahip. Millet ittifakında herkes kimlikleriyle yer alıyor.
Önceliğimiz toplumsal sözleşme ve sivil bir anayasadır. Bunun için bizim bir hakem cumhurbaşkanına ihtiyacımız vardır.”
Cihangir İslam programın son bölümünde ise şöyle konuştu:
“Bu ülkede biz insanlara Abdülhamid’i siyasi rol model olarak göstererek siyasete çağıramayız. Ben bir Müslümanım ve elbette ki siyasetimi de bu prensipler etrafında yapıyorum. Rol model olarak baktığımda tabi ki aklım Hz. Peygamberin uygulamalarına gidiyor ve Medine Sözleşmesi aklıma geliyor. Bu dünya hepimizin. Allah’ın rahman sıfatı inanan inanmayan herkesi bu dünyanın nimetlerinden besler. İnsanın adil olma zorunluluğu vardır. Türkiye’yi düzlüğe çıkarmamız için sözleşmeli ve eşit vatandaş olmak durumundayız. Anayasayı da oldubitti diye yapamayız.”