Tek dertleri gemilerini yüzdürmek.
Yayınlayan
Bütün olan biten aslında Cumhur İttifakı ya da Tayyip Erdoğan’ın gemisini yüzdürmek iktidarını korumak üzerinden okumak lazım.
Ne yapıyorsalar yani şu an attıkları her adım mevcut iktidarlarını korumak hani 2071 vizyonu falan diyorlar ya 2071 vizyonu yok tek vizyonları önümüzdeki seçim nasıl alacağız iktidarımızı nasıl koruyacağız?
Dolayısıyla düne kadar seçim sistemi, siyasi partiler kanunu, dar bölge daraltılmış bölge konuşulurken bir anda bugün anayasa değişikliğinden bahsedilmesi, halk oylaması gidebileceğinden bahsetmesi bunu ima etmesi tamamen bu iktidar nasıl koruyacağını çabası olarak yorumlamak lazım.
Birincisi son zamanlarda yapılan bir kamuoyu araştırması var cumhurbaşkanının iyi bulan başarılı bulanların oranı şu an Türkiye’de % 38 bu araştırmanın sonucuna göre. Bu şunu gösteriyor diğer kamuoyu yoklamalarında baktığınızda Cumhur İttifakı’nın giderek eridiğini görüyorsunuz, dolayısıyla onlar için bir seçim görünmüyor. Onların istemediği bir seçim mümkün değil.
Eğer seçim yasasını değiştirirlerse, anayasanın 67. Maddesine göre bir yıl içinde o seçim yasasını uygulayamazlar. Dolayısıyla iktidarlarını koruyacak kendilerine yeni bir sistem yaratmaları mümkün değil. Ben bu anayasa değişikliğini kendilerini test etmek için düşündüklerini düşünüyorum açıkçası.
Yani bir anayasa değişikliğini ortaya sürüp bunun üzerinden doğrudan kendilerini oylatmadıkları bir şey yapmaya çalışıyorlar. Şöyle düşünün yasama, yürütme, yargı üç kuvveti de kendi bünyesinde toplayan bir cumhurbaşkanı var. Son referandumla beraber, anayasa değişikliğiyle beraber ‘Hakimler Savcılar Kurulu’ kurmuş ve bu Hakimler Savcılar Kurulu üzerinden tamamını kendisi belirliyor bu arada üyelerin. Yani bir kısmı Adalet bakanı müsteşarı bir kısmını kendi seçiyor ve kısmında Genel başkanı olduğu siyasi partinin çoğunluğuna dayalı olarak meclisten seçiyor ve bunun üzerinden tüm yüksek yargı organlarını belirliyor.
Yani yasama zaten çoğunluk olarak kendi kontrolünde, yürütmeyi Cumhurbaşkanı olarak kontrol ediyor ve yargıyı da HSK üzerinden kontrol ediyor. Acaba bunu değiştirecek bir anayasa değişikliğinden bahsedebilir mi bahsedemez. Zaten bu sistemi kendisi getirdi. Diğer tarafta işte 12 Eylül’ün izlerini kaldırmaktan bahsetti bugünkü konuşmasında, ben gelirken yolda dinledim iyi de sen 2002’de iktidara gelirken zaten ‘Ben 12 Eylül Anayasasının izlerini ortadan kaldıracağım’ diye geldin 19 yıl sonra kim inanır böyle bir şeye. Bu da mümkün değil. Dolayısıyla kendi iktidarını korumak kendi gemisini yürütmek dışında bir dertleri yok.
İntihar edenler, kendisini valilik önünde yakanlar, çöpten yemek toplayanlar, şu an Türkiye merkez bankasının döviz rezervi eksiğinin 2 milyon milyar dolarda. Yani cari açık hızla artmaya devam ediyor cari açık veren bir ülke. Merkez Bankası rezervi Cumhuriyet tarihinin en düşük seviyesi, en düşük değil sıfırın altında bir seviyeye gelmiş. Dolayısıyla koruyabilecek, ekonomiyi de götürebilecek takatları yok.
Dolayısıyla kendi gemimizi nasıl yüzdürürüz diye bakıyorlar. Bunun karşısında bizim şöyle bir değerlendirme yapmamız lazım Türkiye’de bu ceberrut monokrasi tek adam yönetimi bile değil. Bir aile yönetimi. Çünkü çevre ajans kanununda gördük. Genel kurula inmeden kanun teklifini veren AK parti milletvekili arkadaşımız gitti cumhurbaşkanının eşine kanunu sundu. Dolayısıyla bir aile yönetimi bunun karşısında Türkiye Parlamenter demokrasi savunan bir blok var bunun içinde Merkez sağda muhafazakar daha muhafazakar siyasi partiler var sosyalist siyasi partiler var yani siyasi yelpazenin her yerinde ama insanlığın yüzlerce yıldır oluşturduğu ortak değerlerin üzerinde mücadele eden bir demokrasi bloğu var. Buradan bakmak lazım hikayeye. Dolayısıyla arkadaşlarımız partiden istifa etti onu söylediniz. Onların kendi tercihidir. Ama beni en çok yaralayan şu oldu. Bu istifa ile ilgili bugün Cumhurbaşkanı bizim partimizi bu istifalar üzerinden eleştirdi. Ak Partili bakanlar, milletvekilleri teşekkür mesajları attı. Türkiye’de böyle bir demokrasi ittifakı varken parlementer demokrasi noktasında, demokrasi, hukukun üstünlüğü, yargının bağımsızlığı noktasında bunun konuşulması gerekir. Umarız bu arkadaşlar bir partiye geçecekler anlaşılan onlarda bu demokrasi ittifakının içinde yer alırlar diye temenni ediyorum. Burada genel başkanın herhangi bir eksikliğini görmüyorum. Son ana kadar gayet demokratik şekilde görüştü grup başkan vekilimiz arkadaşlarımızla görüştü. Onlar kendi kafalarına koydukları tercihte bulundular. Herkes için hayırlısı olsun. Biz 100 yıllık bir partiyiz. Bir iki kişinin partiden ayrılmasıyla cumhuriyet halk partisi gittiği yoldan sapmaz.