TBMM’de Düzenlemiş Olduğum Basın Açıklamam

Değerli Basın Mensupları,
Ülkemiz ağır bir ekonomik krizden geçiyor.
Halk perişan.
Halk çaresiz.
Halk borç içinde.
Bu durumu yurdun dört bir yanından, paylaşılan resimler de gösteriyor, rakamlar da gösteriyor.
Ülkemizde kullanılan NAKDİ KREDİ miktarı bu yılın Ekim ayında 4.5 trilyona yaklaştı.
Ekim ayında 160 bin kişi ilk defa kredi kartı,
108 bin kişi ilk defa tüketici kredisi,
20 bin kişi ilk kez konut kredisi,
114 bin kişi ise ilk defa kredili mevduat hesabı kullandı.
Yani EKİM 2021’DE borçla hayatını idame ettirme sarmalına 402 bin kişi daha katıldı.
Borç alınıyor da borç ödeniyor mu peki? Vatandaş borcunu ödeyemez durumda, değerli basın mensupları…
Bireysel Kredi ve Bireysel Kredi Kartı Borcunu Ödememiş Kişi Sayısı 2020’de 690 bin iken, Ekim 2021’de 1 milyon 212 bin kişi oldu. Artış %75,65
Bireysel Kredi Kartı Borcunu Ödememiş Gerçek Kişi Sayısı Eylül’de 47 bin idi, Ekim’de 139 bine çıktı. Artış %196
Bireysel Kredi Borcunu Ödememiş Gerçek Kişi Sayısı Eylül’de 115 bindi, Ekim’de 195 bine çıktı. Artış %69,5
21.12.2021 tarihi itibarıyla İcra Dairelerindeki İcra (Esas) ve İflas Dosya Sayısı: 22.846.324
Geçen yıl bu sayı 20 milyon 647 bin idi.
Bir yılda icra dosyası 2.2 milyon arttı.
9 Haziran’da ise icra dosyası sayısı 22.118.000 idi.
9 Haziran – 21 Aralık arasındaki 195 günde icra dosyalarındaki artış sayısı 728.324!
Bu da günde ortalama 3.735 kişi icraya düşüyor demek!
Yani değerli basın mensupları,
Vatandaş yağmur çamur demeden, sabahın köründe halk ekmek kuyrukları poz vermek için girmiyor.
Vatandaş pazarda atılmış, ezik sebze-meyveyi, pazarı temizlemek için toplamıyor.
Bu durumlara karnını doyurabilmek için giriyor. Aç kalmamak için yapıyor. Durum bu kadar vahim, bu kadar kahredicidir.
Buraya kadar ülkemizin genel durumunu anlattım.
Şimdi gelelim seçim bölgem Hatay’ın durumuna…
Türkiye ne yaşıyorsa, Hatay, bunun misli misli fazlasını yaşıyor.
Bakın değerli basın mensupları, son açıklanan verilerle Hatay Gayri Safi Yurtiçi Hasıla büyüme hızı en düşük 3’üncü il oldu.
Hatay Türkiye’de kişi başına GSYH’si en çok düşen 8. ildir.
Türkiye’de takipteki kredi miktarının toplam nakdi krediye oranı % 3,55’tir. Hatay’da takipteki alacakların toplam nakdi krediye oranı %5,35’tir. Türkiye ortalamasının üstündedir. Bu oranla takipteki alacaklar bakımından Hatay 81 il içerisinde 4. sırada…
Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi’nin verilerine göre, Hatay, Kişi Başına Ortalama İhtiyaç ve Diğer Krediler Riski En Yüksek On İl içinde 7’nci sırada…
Hatay konkordato ilanlarında 9. sırada…
İşte tüm bunların nedeni de yanlış dış politika, yanlış göç politikası… Bir de adaletsiz yönetim anlayışı…
Değerli basın mensupları özellikle çarpık, hesapsız, kitapsız, öngörüsüz göç politikasını gözler önüne sermesi açısından burada bir tabloya dikkatinize sunmak istiyorum.
Almanya 357.578 km2 yüzölçümüne sahip, Hatay’ın yüzölçümü 5.524 km2… Yani Almanya’nın yüzölçümü Hatay’ın 65 katı…
Almanya’nın nüfusu 83 milyon, Hatay’ın nüfusu 1.6 milyon. Yani Almanya’nın nüfusu Hatay’ın nüfusundan 160 kat fazla…
Almanya’da kişi başına 55.306 $ gelir düşerken Hatay’da 5617 dolar gelir düşüyor. Yani Almanya’da kişi başına Hatay’a göre 10 kaz fazla gelir düşüyor.
İşte bu büyüklükteki Almanya 532 bin Suriyeliye ev sahipliği yaparken, Hatay 550 bin Suriyeliyi barındırıyor.
Almanya Hatay’ı kıskanıyor mudur? Böyle bir göç politikası olabilir mi değerli basın mensupları? İşte bu yanlış göç politikası ve yanlış Suriye politikası nedeniyle Hatay ekonomisi küçülüyor.
Peki yanlış Suriye politikasıyla 10 yıldır savaşın gölgesinde yaşamaya mahkûm edilen, yine 10 yılı aşkın bir zamandır 550 bin Suriyeliye ev sahipliği yapan Hatay’a adaletli bir şekilde, gereksinim duyduğu kamu yatırımları yapıldı mı? Elbette hayır.
Bakın Bu Sayıştay raporundan bir tablo. Hatay’ın en çok vergi ödeyen 7. İl olduğu Sayıştay raporuyla da bir kez daha deklare edilmiş oldu.
Geçen yıl Hatay’ın ödediği vergi 12,5 milyar liranın üstünde…
Şimdi de ödenen vergiye göre ayrılan kamu yatırımı oranına bakalım. Bu oranla Hatay en az kamu yatırımı ödeneği ayrılan 4. İldir.

Bir ili hem 10 yıldır savaşın, terörün sınırında yaşatacaksınız, 550 bin Suriyeliyle aşını, işini bölüşmeye mahkûm edeceksiniz, sınır kapılarını kapatıp ihracat, gelir yollarını daraltacaksınız hem de kamu yatırımlarından mahrum bırakacaksınız.
Hani nerede adalet? Bu mu adaletiniz?

Değerli Basın mensupları, özetleyecek olursak, hem Hatay’da hem Türkiye’de, ağır bir ekonomik kriz yaşıyoruz. Bu krizin başlama sebebi iktidardır, artarak devam etme sebebi de iktidara karşı güvensizliktir.
Bundan kurtulmanın tek yolu da halkın önüne sandığı koymaktır. Güveni yeniden tesis etmektir. Bugün geldiğimiz noktada palyatif önlemlerle kangrenleşen sorunlar çözülemez. Sorunun kesin-net çözümü erken seçimdir, hemen seçimdir. Teşekkür ederim.