Tarım ve Orman Bakanlığı 2020 Bütçesi Üzerine (16.12.2019)
Yayınlayan
CHP Mersin Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Cengiz Gökçel, Meclis kürsüsünde köylünün ve çiftçinin sesi oldu. Tarımın can çekiştiğini belirten Gökçel, çiftçilerin ilk seçimlerde AKP’yi iktidardan ihraç edeceğini söyledi.
CHP Mersin Milletvekili Cengiz Gökçel’in Tarım ve Orman Bakanlığı 2020 Bütçesi üzerine TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşma şu şekilde:
“Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri
Genel Kurul’u saygıyla selamlıyorum.
Değerli Arkadaşlar,
Türk tarımı can çekişiyor.
Çiftçiler kan ağlıyor.
Ama tarım Bakanını dinleyince her şey tos pembe, her yer güllük gülistanlık…
Aslında tarımın sorunu çözülemeyecek bir sorun değil.
Sadece bu iradeyi göstermek gerekiyor.
Sorun çözmek için uzmanlar projeler üretiyor.
Bakanlık her yıl milyonlarca lira bütçe ayırıyor.
Ama iş uygulamaya gelince Bakanlık kendi projelerine bile sahip çıkmıyor.
AKP iktidarları sorunları çözmek yerine ötelemeyi seçiyor, ithalatçı bir politika izliyor.
Ne ithal ediyoruz?
Bütün tarım ürünlerini ithal ediyoruz.
AKP döneminde ithalatçı bir ülke olduk maalesef.
Anadolu toprakları, buğdayın anavatanı.
Siz bu topraklarda çiftçimizi desteklemiyorsunuz.
Girdi maliyetlerini düşürmüyorsunuz.
Toprak Mahsulleri Ofisini çiftçinin ihtiyacı olduğu zamanda, hasat döneminde, devreye sokmuyorsunuz; ithalatta kullanıyorsunuz.
Hem de buğday hasadının başladığı ilk ayda.
Buğdayın anavatanına 7buçuk milyon ton buğday ithal ediyorsunuz.
Aslında sorunun sizden kaynaklandığını, kendi raporunuza da koymuşsunuz.
Hayvan yetiştiriciliğinde durum farklı mı? HAYIR!
Hayvan üreticilerini de yeterince desteklemiyorsunuz.
Destekleri zamanında vermiyorsunuz.
Hayvan ithal etmek zorunda kalıyorsunuz.
Küçük çiftçi zaten bitmişti, küçük çiftçiyi koruyacak müdahale kuruluşlarını ortadan kaldırmıştınız, sıra şimdi sanayiciye geldi.
Sayın Bakan,
Türkiye’nin ilk beyaz peynir fabrikası hangisidir, biliyor musunuz?
Yörsan’ın Balıkesir’de açtığı fabrikadır.
4 yıl önce Dubai’li şirkete satıldı Yörsan…
Şimdi fabrika kapatılıyor.
Mesele sadece Yörsan’ın kapanması değil, Yörsan’a süt veren binlerce üreticinin mağdur edilmesidir.
Sizin bu yanlış politikalarınız devam ederse, Allah bilir Yörsan gibi daha kaç fabrika kapanacak.
Oysa fabrikalar, yurdumuzun demir ağlarıdır.
Kırsal kalkınmanın lokomotifi, çiftçinin güvencesidir.
“Her bölgenin kendi ürün desenine uygun sanayisi olmalı,
Çiftçi ürettiğini fabrikada işleyip-kazanmalıdır”
Diyerek kuruldu bu demir ağlar.
Siz ne yaptınız?
Üretimin lokomotiflerini bir bir kapattınız, yandaşlarınıza sattınız…
Arazilerine göz dikip, rant canavarına kurban ettiniz…
Üç yandaşınız beş kazansın diye, binlerce çiftçiyi topraktan uzaklaştırdınız.
Geçinemeyen köylüyü şehre göç etmeye zorladınız.
Kendi çiftçimizi bitirme pahasına çiftçimizin hakkını yediniz.
Ama Çad’da kalkınma projesi yapıp yabancı çiftçilere susam üretsin diye teşvik veriyorsunuz.
Benim çiftçimin 2002 yılından bu tarafa piyasaya ve bankalara borcu ne oldu biliyor musunuz Sayın Bakan?
2002 yılında 4 milyar olan çiftçi borcu 160 milyarı geçti.
Yani çiftçi 2002’den bu tarafa 40 kat borçlandı.
Biz çiftçi borçlarını yapılandıralım, çiftçiyi borç baskısından kurtaralım diyoruz ama iktidarınızdan tık yok.
Çiftçiye gelince tık yok ama Simit Sarayı’na gelince Ziraat Bankasının parası çok.
Biz diyoruz ki tarımda destek yeterli değil,
Girdi maliyetleri yüksek,
Çiftçi üretimden kaçıyor,
Elektrik parası 2 katına çıktı,
Mazot fiyatları çiftçinin altından kalkamayacağı kadar arttı.
Ama siz çiftçiye kendi verdiğiniz sözün yarısını bile tutmuyorsunuz.
Kendi çıkardığınız Tarım Kanunu, tarıma en az %1 destek verilir diyor.
Siz, çiftçinin hakkını yemeye devam ediyorsunuz.
Sayın Bakan,
Benim de seçim bölgem olan Mersin ve Akdeniz bölgesinde, dünyanın en kaliteli Turunçgil ürünleri yetişiyor.
Turunçgil üreticisi 60 kuruşa sattığı ürününü, dekarda 750 lira su parası ödeyerek üretiyor.
Dünyanın en pahalı enerjisini tüketiyor.
Girdi maliyetlerinin altında eziliyor.
Turunçgil üreticisinin kazançlı hale gelmesi için 80’li yıllarda Turunçgil ürünlerinin ihracatında 150 dolar seviyesinde ihracat destek primi veriliyordu.
Ama siz ne yaptınız?
Bu durumu göz ardı ederek Turunçgil ihracatına desteği kestiniz, çiftçiyi mağdur ettiniz.
Turunçgil üreticisini üretimden kopardınız.
Sayın Bakan
Biz, buğdayı, baklagilleri, yaş meyve ve sebzeyi ihraç ederdik.
Kıl keçisini, koyunu, büyükbaş hayvanı ihraç ederdik.
Çiftçi üretip ihraç etmeyi özledi.
Türk çiftçisi ilk seçimlerde sizi ihraç edecek.
Bunu unutmayın.”