Su ürünleri yetiştiriciliği geleceğin sektörü.
Yayınlayan
Su ürünleri üzerine konuşurken 321 kilometrelik kıyı şeridine ve hem denizinde hem de iç sularında yoğun canlı türü çeşitliliğine sahip olan Mersin’den de bahsetmek istiyorum. Yoğun bir potansiyele sahip olan kentimiz ne yazık ki fiziki yetersizliklerinden dolayı yıllardır tam kapasite olarak çalışamıyor. Mersin gibi büyük ve önemli bir sahil kentinde modern ve tam donanımlı bir balık hali yok. Balıkçıların ürünlerini muhafaza edebilecekleri soğuk hava depoları küçük ve yetersiz. Orta Doğu’da yaşanan sıkıntılar doğrudan Mersinli balıkçılarımızı etkiliyor ve alternatif pazar arayışlarına giriyorlar ancak başarılı oldukları söylenemez. Yıllardır bitirilmeyen Çukurova Havalimanı da yeni pazarlara ulaşmakta bir diğer engel. Bunların yanında, plansızlık, programsızlık ve iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerinin hissedilmeye başlaması Mersinli balıkçılarımızı doğrudan etkiliyor. Tüm bu sorunları gidermenin yolu ciddi ve sürdürülebilir projelere imza atmaktan geçiyor. Daha önce de bu kürsüden ve soru önergeleriyle yaptığım teklifi yinelemek istiyorum: Gelin, hep beraber Mersin’imizde balık ve su ürünleri ihtisas organize sanayi bölgesinin kurulmasına öncü olalım.
Hem üretime hem istihdama fayda sağlayalım. Su ürünleri sektörümüzde katma değerli ürünlerle dünyaya açılalım ancak bunu çevreyle barışık yapalım. Örneğin, Mersin’de deniz içine kurulmak istenen balık çiftliklerine de hep beraber karşı duralım. Hepimiz, bu çiftliklerin çevre sağlığına, denizlere, doğal yaşam alanlarına ve turizme geri dönülemez zararlar verdiğini biliyoruz. Mersin’de ve Türkiye’de illa çiftlik balıkçılığını artırmak istiyorsanız gelin, verimsiz arazilere yönelelim ve tarla balıkçılığını yaygınlaştıralım, böylece hem kırsal bölgelerde yeni istihdam alanları yaratır hem de kırsal kalkınmaya katkı sağlarız. Bu bağlamda, ilgili bölgedeki bu gelişmeler balıkçılığa dayalı turizmi ve hizmet sektörünü de geliştirir. Hadi gelin, bu kanunu böyle yarım yamalık değil, el birliğiyle, adamakıllı bir daha yapalım; sektör kazansın, vatandaş hayrını görsün, devletimiz büyüsün.