Mv. Arslan Kabukcuoğlu: Hükûmetin yanlış tarım politikalarından Milletimiz beslenemez hâle geldi
Yayınlayan
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İYİ Parti Grubumuzca hazırlanmış olan tarım politikası ve gıda enflasyonuyla ilgili sorunların araştırılması için vermiş olduğumuz Meclis araştırması önergesi üzerinde söz almış bulunuyorum.
Yüce Meclisi saygıyla selamlarım.
Hükûmetin tarımda uyguladığı yanlış politikalar nedeniyle milletimiz beslenemez hâle geldi; çiftçi tarlasına küstü, arazisine küstü, fakirleşti, köylerini terk etmek zorunda kaldı. 2002 yılında nüfusun yüzde 40’ı köylerde ikamet ederken 2022 yılında bu oran yüzde 6,8’e geriledi. Çiftçi köyüne küstü, köyden kente göçü artırdınız. Hükûmet, bunu engelleyecek, ulaşımı düzelteci, eğitim götürücü ve köye sağlık hizmetlerini götürücü hizmetlerde bulunmamıştır.
Hem tarımsal girdi fiyatlarının yükselmesine hem de üretim azlığına bağlı gıda enflasyonu yaşıyoruz. Çiftçi, 2021 yılında bir ton pancar parasıyla aldığı DAP gübresinin 2002’de 7 mislini alıyordu. Aynı şekilde, 2021’de bir ton buğday satarak aldığı DAP gübresinin 2002’de 4 mislini alıyordu. Mart 2022’de buğdayın tonunu 3.600 Türk lirası ilan eden devlet, şimdi buğdayı 6.500 liraya almaktadır. Ülkemizde yıllık enflasyon yüzde 54 iken, gıda enflasyonu bundan 10 puan daha fazladır. Mazot fiyatı bir yılda 4’e, elektrik fiyatı 2’ye katlandı, gübre fiyatı 5-6 misline ulaştı. Bunun yanında, bir yıl önce raflardaki ürün tarladakinin 2 misli fiyatına iken şu anda raflardaki ürün tarladakinin 3 misli fiyatına ulaştı; üretici mutsuz, tüketici mutsuz. Çiftçi şu anda, 2000 yılında üretimde kullandığı traktörün yüzde 20 fazlasını kullanmaktadır ama buna rağmen kazançları azalmaktadır, borçları artmaktadır. “Paramız var ki saman alıyoruz.” söyleminden ayçiçeği yağını getirtebilmek için Sayın Cumhurbaşkanının tavassutuna mecbur hâle geldik.
Çiftçi tüm giderlerini dikkate alarak fiyatlandırma yaparsa tüketici anormal fiyat ödemek zorunda kalır. Avrupa bunun önüne geçmek için tarımsal destekleme uygulamaktadır. AK PARTİ Hükûmetinin de tarımsal destekleme yapıyormuş gibi görünerek çiftçilere gerekli desteği vermediğini görüyoruz. 2006 yılında, çiftçiye millî gelirin yüzde 1’inin her yıl verileceğini taahhüt etmelerine rağmen 2006 ile 2022 yılları arasında taahhüt edilen miktarın sadece yüzde 44’ü çiftçiye ödenmiştir. 2020 yılında ülkemizde çiftçimize 275 milyon avro destekleme yapılırken bu miktar Almanya’da 6,2 milyar avro, Fransa’da ise 9,4 milyar avrodur. Çiftçi borç içinde yüzüyor. 2021 yılında, bankalara 2002 yılındakinin 66 misli fazlasını ve piyasaya 85 misli fazlasını borçlanmıştır. 2002 yılında, tarla bitkileri ve nadasa ayrılan arazi 2022 yılında daha fazlaydı. Girdi fiyatlarının yükselmesi ve Hükûmetin köyleri insansızlaştırma faaliyetleri nedeniyle 5 milyon 400 bin hektar arazi şu anda kullanılmamaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, 2020 yılında buğday ihtiyacımızda yüzde 11, baklagillerde yüzde 25, mısırda yüzde 28, ayçiçeğinde ise yüzde 40 ürün açığı doğmuştur. 2000 yılında 21 milyon ton buğday hasadı yapan Türk çiftçisi 2021 yılında 17,7 milyon ton buğday ve 5,8 milyon ton arpa hasadı yapabilmiştir. Köklü bir hayvancılık projemiz olmadığından önce samanın dışarıdan getirilmesi uygun bulundu sonra sıkıştıkça hayvan veya karkas etin dışarıdan getirilmesine teşebbüs edildi, ithalata yol verildi. Çiftçi emeğinin karşılığını alamamaktadır. Yetersiz tarım planlaması sonuçlarını her alanda görüyoruz. Örneğin, Eskişehir çiftçisi 1 kilogram şeker için 8 kilogram pancarı ya Adapazarı’na ya da Konya’ya götürüyor. Yani “Astarı yüzünden pahalıya geliyor.” meselesi.
İYİ Parti, tarımın, çiftçinin, tüketicinin sorunlarını biliyor. Başınız sıkıştıkça kurucusu ve hamisi olduğunuz “üç harfli” zincir marketleri terslemek hiçbir çözüm getirmiyor. İYİ Parti uzun periyotlu, tarımsal planlama ve desteklemelerle, havza tarımıyla gıda sorunumuzu çözecek…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ARSLAN KABUKCUOĞLU (Devamla) – Bitiriyorum Başkanım.
BAŞKAN – Buyurun.
ARSLAN KABUKCUOĞLU (Devamla) – …Türk çiftçisi layık olduğu yere gelecek ve Türk milleti layık olduğu beslenmeye kavuşacaktır, gıdaya kavuşacaktır.
Araştırma önergemizin kabulünü yüce Meclisin dikkate alacağını umuyoruz.
Saygılarımla.(İYİ Parti sıralarından alkışlar)