Mv. Arslan Kabukcuoğlu: Hükûmetin her şeyi küçümseyen tavrı Nükleer enerjide de güveni zedeliyor.
Yayınlayan
314 sıra sayılı Nükleer Düzenlem Kanun Teklifi’nin 3’üncü maddesi üzerine İYİ Parti Grubu adına söz alan Eskişehir Milletvekili Dr. Arslan Kabukcuoğlu’nun Genel Kurul Konuşması.
ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 314 sıra sayılı Kanun Teklifi’nin 3’üncü maddesi üzerine İYİ Parti Grubum adına söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlarım.
İktidar partili sayın milletvekilleri nükleer enerjiyi o kadar güzel sundular ki sanırsınız Nagasaki ve Hiroşima’ya atılan bombalar nükleer bomba değil, Çernobil ve Tokaimura nükleer santral kazaları olmadı, Almanya 17 adet nükleer elektrik santralini kapatmadı. Konu, son derece ciddi, içinde pek çok riski taşımaktadır. Hükûmetin olaya son derece lakayıt yaklaştığının en önemli belirtisi yasanın kendisidir. Anayasa Mahkemesi kanunu iptal etmiş, aradan iki yıl geçmiş ve Anayasa Mahkemesinin tanıdığı sürenin bitmesine çok az bir zaman kala bunu apar topar Meclise getiriyor. Aynı şekilde, Komisyonda çok hızlı ve usulsüz şekilde görüşülmüştür. Genel Kurula inmesi de -yine bu cümleden olarak- usulsüz ve alelaceledir. Böyle bir yasaya kim güven duyabilir?
Ocak ayından itibaren iktidarın yandaş basın kuruluşları nükleer enerjiye övgüler dizmeye başlamıştır. Oysa yapılması gereken, yangından mal kaçırılması değildir; STK’ler, konuyu bilenler, alanın ehil bilim adamları tartışmalı ve ortak bir noktada buluşmalıydılar.
Akkuyu Nükleer Santrali’nin üreteceği enerji günümüzün en pahalı enerjisidir. Yüzde 51 hisse Rusya’ya aittir. Türk kamuoyu algı yönetimiyle ikna edilmeye çalışılmaktadır.
Şimdiye kadar dünyada yaklaşık 170 nükleer kaza olmuştur. 1992 yılında Japonya’da 20 tane önemli kaza oldu. 1992’de Rusya’da 205 kaza rapor edildi. İngiltere’de 17 nükleer kaza meydana geldi. Yüz binlerce insan bu kazalardan olumsuz etkilendi ve binlerce insan öldü, on binlerce insan yaralandı. Dünyada elli yıldır nükleer atık sorunu çözülemedi. Sekiz on yıl öncesine kıyasla kıyılarımızda menşesi belirli olmayan atıklar ele geçirildi ve bunların ne olduğu Hükûmetçe açıklanmadı. Böyle aşikâr sorunlara çözüm getiremeyen AK PARTİ Hükûmeti nükleer enerjiyle mi çözüm getirecek? Bu işler son derece ciddidir. Bazı bilim adamları, ülkemizde atom enerjisi alanında çalışan pek çok insan, Hükûmetin genel politikasızlığından, liyakatsizliğinden nükleer kontrolde başarılı bir çalışma ortaya koyacakları konusunda şüphelidirler -ülkenin geleceğinin tehlikeye sokulacağı konusunda- karamsardırlar, bu nedenle, sistem mevzuatının dışarıdan hazırlanmasını şiddetle tavsiye etmektedirler.
Nükleer kazaların yeryüzündeki diğer kazalardan farkı, çok geniş bir alanı ilgilendirmesi ve etkisinin yıllarca devam etmesidir. 1986 yılını hatırlayanalar, Çernobil’den Trakya’ya ve ardından Doğu Karadeniz’e ulaşan ve radyasyon oranını 7 kat artıran radyoaktif yüklü bulutları da hatırlamalıdırlar.
Nükleer santral maliyetinin yarısı santral güvenliği içindir. Batı’da nükleer santral elektriğinin maliyeti 5,5 dolar/sent civarındadır, Akkuyu’da ise verilen taahhüt 13,5 dolar/sent’tir.
Nükleere karşı mıyız? Biz İYİ Parti olarak nükleere karşı değiliz ancak AK Parti zihniyetine karşıyız. Milletimizin güvenliğini bu Hükûmetin sağlayacağından emin değiliz. Bu ülke, Çernobil kazasının ülkemizde kirlenme yapmadığını çay içerek ispat isteyen Enerji Bakanları gördü, hayvanat bahçesi müdürlerinin bilimsel kurullara başkanlık yapılmasını gördü. AK PARTİ iktidarı, olguyu bırakıp algıyı yöneterek sorunlara sözde çözüm getirmenin ustasıdır.
Nükleer enerjinin kontrolü zor, kazaları son derece yıkıcıdır. Hükûmetin her şeyi küçümseyen, önemsizleştiren tutumu bizlerde güvensizlik yaratmaktadır.
Nükleer santrallerin varlığı altmış yıl kadar önceden başlamaktadır. Henüz nükleer atıklar için etkin çözüm bulunamamıştır. Bu durum problemlidir. Radyoaktif atıklar çevreye de bulaşmaktadır. Atıkların toksik etki süreleri değişiklik göstermektedir, binlerce yıl devam edebilmektedir. Çevre ve canlıların sağlığı konusunda kritik önem arz eden nükleer atık yönetimi, masraflı bir iştir, nükleer enerji üretiminde ortaya çıkan atıkların sorumluluğunu da üstlenen büyük ölçekli bir enerji üretim teeknolojileridir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Buyurun.
ARSLAN KABUKÇUOĞLU (Devamla) – Üretilen elektrik maliyetinin yüzde 5’i nükleer atıkların bertaraf edilmesine harcanmaktadır. Bazı ülkeler 10 metre derinliklerde, bazı ülkeler de 2 bin-5 bin metre derinliklerdeki kuyularda atıkları bertaraf etmenin yollarını seçmişlerdir. Nükleer kazalar çok geniş bir coğrafyayı ilgilendirdiği için defalarca uluslararası toplantılar yapılmış, anlaşmalar imzalanmıştır. AK PARTİ iktidarının kural tanımaz, “Hukuk arkadan gelsin.” davranışına güven duymak mümkün değildir. Bir şekilde bu yasayı Meclise geçireceksiniz, dileriz ki nükleer santraller sorunsuz çalışır, hiçbir kazayla karşılaşmayız.
Yüce Meclisi saygıyla selamlarım. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)