Mv. Arslan Kabukcuoğlu: 19 yılda kişisel borç 140 misli artmıştır.
Yayınlayan
ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
285 sıra sayılı Kanun Teklifinin 13’üncü maddesi üzerine İYİ Parti Grubu adına söz almış bulunuyorum.
Değerli milletvekilleri, bu kanun teklifiyle çözüm aranan bir konu da yoksulluğun yarattığı ödeme zorluğu ve artan icra takipleri konusudur. Genel itibarıyla icra dairelerindeki iş yoğunluğuna bakacak olursak Ulusal Yargı Ağı verilerine göre 1 Ocak-10 Kasım 2021 tarihleri arasında icra ve iflas dairelerine gelen günlük dosya sayısı 1.808’dir, yıl bazında ise 6,5 milyon dosya gelmiştir, toplam derdest dosya sayısı ise 23 milyondur.
Peki, 2003 yılında icra ve iflas dairelerinin durumu neydi? Adli sicil istatistiği verilerine göre 2003 yılındaki derdest dosya sayısı 9,3 milyondur. Kredi kayıt bürosu kayıtlarına göre, Türkiye’de bugün 34 milyon vatandaşımız bireysel kredi müşterisidir. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun 2002 Aralık verilerine göre, vatandaşın bankalara olan tüketici ve kredi kartı dâhil toplam borçları 6,6 milyon liraydı; Eylül 2021 sonu itibarıyla 925 milyar liraya yükselmiştir. On dokuz yılda kişisel borç 140 misli, tam 140 misli artmıştır. Ayrıca, vatandaşın takipte olan borçlarının toplam tutarı 2002’de 248 milyon iken 2021’de 19 milyar liraya yükselmiştir.
Eskişehir özelinde ise, 2021 yılında bireysel kredi müşteri sayısı 516 bin olup toplam borç miktarı 10 milyar Türk lirasıdır. Çiftçilerimizin 2003 yılında 2,5 milyar Türk lirası olan toplam borcu 2021 yılında bankalara 149 milyar lira, Tarım Kredi Kooperatiflerine 10 milyar lira ve serbest piyasaya olan borçlarıyla birlikte toplam 200 milyar Türk lirasıdır. Diğer bir deyişle, on sekiz yılda çiftçinin resmî kurumlara olan borcu 64 misli artmıştır. Kişi başına düşen millî gelir 2002 yılında 3.687 dolardı, yüzde 50 eskalasyon geçirdi. Bu iki eskalasyonu da koyduğunuz vakit ve de Amerika’daki enflasyonu eklediğiniz vakit, bizim şu andaki kişi başına millî gelirimiz kadar Türkiye’nin geliri vardır yani bu dönemde millî gelirde reel bir artış olmamıştır. Bugün kişi başına düşen millî gelir Hükûmetin belirtmesiyle 8.600 dolardır. Hâlbuki bu dönem zarfında, 2002’den 2020’ye kadar Türkiye’den daha düşük geliri olan Rusya, Çin Türkiye’den daha yüksek kişi başına gelire sahip duruma gelmiştir. Polonya ise 2002’de kişi başına geliri 5.200 dolar iken günümüzde 15.500 dolara yükseltmiştir.
Fakirlik artıkça borç ve icra takibi ülkemizde artıyor. 2002’de benzer ülkeler ulusal gelirlerini katbekat katbekat artırırken Türkiye kalkınmayı gösterememiş ama bunun yanında bizim borçlarımız katbekat artmıştır. İşte, icra dairelerinin iş yükü yoğunluğunun nereden kaynaklandığı açıkça görülüyor. Yaşanan ekonomik sorunlara ülkemizde borçlanarak cevap verilmiş, hâliyle icra dairelerinin işleri artmıştır.
Ekonomide nasıl bir tabloyla karşı karşıya olunduğu verilerle sabit. Vatandaş, kredi kartı ve banka kredisi borçları alarak hayatını idame ettirmek de dahi zorlanmaktadır. Ekim ayında açlık sınırı yani 4 kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken harcama ayda 3.093 Türk lirası idi, yoksulluk sınırı ise 10.075 Türk lirasıdır. Bu, 1 dolar 979 Türk lirası hesabıyla yapılmıştır. Ülkemizde vatandaşın hayatta kalması dahi mucizedir. Hükûmet, bunlara çözüm üreteceğine satışların elektronik ortamda yapılmasıyla soruna çözüm arıyor, 2002 yılından bu yana borç batağında olan vatandaşa çare olmak yerine pansuman etkisi yaratacak tedbirlere başvurmaktır.
İcra dairelerinin yükünün artması gelişimini tamamlayamamış, çarpık ekonomi sistemine sahip, gelir dağılımı bozulmuş, gençlerinin gözünün yurt dışında olduğu bir ülkenin sonuçlarıdır. Olması gereken refahın artmasıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Buyurunuz efendim.
ARSLAN KABUKÇUOĞLU (Devamla) – Olması gereken icra dairelerine gereğin ortadan kaldırılmasıdır, sosyoekonomik hayatın düzeltilmesidir; İcra ve İflas Kanunu’nun revizyonu değildir.
Saygılarımı sunarım. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)