Kanun Teklifindeki eksiklikleri giderelim, yanlışları düzeltelim.
Yayınlayan
Biyografik
Burcu KÖKSAL
Afyonkarahisar - 1980, İsmail, Meral.
Avukat, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi.
CHP Afyonkarahisar İl Kadın Kolları Başkanlığı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Afyonkarahisar İl Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerinde bulundu. Atatürkçü Düşünce Derneği başta olmak üzere çeşitli sivil toplum örgütlerinde üyelik yaptı.
25 ve 26. Dönemde Afyonkarahisar Milletvekili seçildi. Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Üyesi olarak görev yaptı.
Orta düzeyde İngilizce bilen Köksal, evli ve 1 çocuk annesidir.
İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin 36’ncı maddesi üzerinde söz almış bulunmaktayım.
Söz konusu madde çocuk teslimini düzenliyor. Çocukla kişisel ilişki tesisi yıllardır aile hukukunda sıkıntı yaşadığımız bir alan. Evlilikler bitiyor bitmesine ama sıkıntılar artarak devam ediyor. Bugüne kadar süregelen mevcut düzenlemede, çocuğun velayeti boşanma sonrası anneye verildiğinde babayla çocuk arasında şahsi ilişki tesisi, velayet babaya verildiğinde anneyle çocuk arasında şahsi ilişki tesisine karar veriliyordu. Lakin uygulamada, tabii, kişisel ilişki tesisi kolay olmuyor çünkü özellikle çekişmeli boşanma davalarında taraflar arasında yaşanan sorunlar, gerginlikler ve neredeyse düşmanlığa varan tutumlar neticesinde velayet ve kişisel ilişki tesisinde büyük sorunlar ortaya çıkıyor. Velayet kendisine verilmeyip çocukla kişisel ilişki tesisi kararı verilen taraf, diğer taraf eğer çocukla kişisel ilişki tesisi kararını uygulattırmıyorsa mahkeme kararını icra yoluyla tesis etmeye çalışıyor. Tabii, bu da maddi ve manevi açıdan birtakım sorunları, zorlukları ortaya çıkartıyor.
Şimdi, özellikle ekonomik açıdan baktığımızda, harç, yolluk, uzman ücreti gibi giderler tarafı zorlamakta. Neden? Çünkü her seferinde bu giderleri yapmak zorunda. Özellikle asgari ücretliler ve dar gelirliler, ülkenin de içinde bulunduğu ekonomik kriz düşünüldüğünde, hakikaten bu giderleri karşılayamaz hâle geldiler.
Öte yandan, çocuk teslimi sırasında, çocuğu almak için eve gittiğinizde haciz tutanağı düzenleniyor. Anne ve baba “alacaklı” veya “borçlu” olarak kaydediliyordu. “Borç miktarı” bölümüne de “çocuk teslimi” yazılıyordu. Yani çocuğun kararına bakılmıyor, adı üstünde: Teslim. Bir de bunu “borç miktarı” üzerine, o bölüme yazıyorsunuz. O kadar yanlış bir terim ki… Hani, “çocuk teslimi”. Neyi teslim ediyorsunuz arkadaşlar? Gerçekten, yıllardır uygulamada içimi acıtan bir terim bu. Bir insan, menkul değil, bir mal değil, bir eşya değil, çocuk bir insan. Önce, bence, bu “teslim” terimini ortadan kaldırmak gerekiyor, onun yerine “çocukla şahsi ilişki tesisi” tanımını kullanmak daha doğru. Şimdi, bu 36’ncı maddeyle icra yoluyla çocukların anne ve babalarıyla görüştürülmesi olayı sona eriyor ve 38’inci maddede de çocukla kişisel ilişki kurulması için teslim mekânlarının oluşturulacağı belirtiliyor. Bakıyorum ama hâlâ “teslim” kelimesi geçiyor kanunda. Aile hukukunda çocuğun menfaati esas alınır. Gerçi AKP iktidarında kimsenin menfaati esas alınmıyor 5’li çete ile yandaşlar dışında ama yine de hatırlatmakta fayda var; aile hukukunda esas olan çocuğun menfaatidir. Ama maalesef bu teklifte çocuğun isteği, tercihleri yerine ebeveynin istek ve talepleri göz önünde bulundurulmuş. Bu, bence büyük bir eksiklik.
Bir başka sıkıntı da teslim mekânlarında tarafların birbirlerine karşı şiddet uygulaması durumunda şiddete karşı koruyacak tedbirler, kolluğun sürekli bulunması gibi bir düzenleme yok. Bakın, bu uygulamada çok ciddi sıkıntılar yaratabilir. Zaten gerginlik yaşayan taraflar daha çok gerilip istenmeyen olaylar ortaya çıkabilir. Örneğin, çocuğunu teslim etmek için gelen bir anneye babanın şiddet kullanmaya kalkması durumunda ne olacak? Ya da taraflardan biri diğerine silah sıkmaya kalkarsa ne yapabileceksiniz? Dolayısıyla, daha birkaç hafta önce bu konuda seçim bölgem Afyonkarahisar’da, çocukla kişisel ilişki tesisi esnasında çocukların dedesi; babayı, halayı, babaanneyi, dedeyi ve büyük nineyi öldürdü. Yani çocukla kişisel ilişki tesisi noktasında sıkıntılar… Zaten iki taraf boşanmayla büyük sıkıntı yaşıyor, taraflar geriliyor. Böyle bir durumda ortaya çıkabilecek olumsuz bir durumla, bir şiddet olayıyla, bir cinayet olayıyla ilgili bir kolluk görevlendirmesi düzenlemede yok. Sadece diyor ki 36’ncı maddenin (5)’inci fıkrasında: “Yükümlü, teslim emrini yerine getirmezse, çocuk nerede bulunursa bulunsun müdürlük tarafından alınarak hak sahibine teslim edilir. Bu hâlde kolluktan yardım istenebilir.” Bu, yetersiz yani kolluğun mutlaka teslim mekânlarında sürekli hazır bulundurulması gerekiyor.
Bunlar, hayatın gerçekleri. İçinizde, mutlaka AKP Grubunda da geçmişte fiilen avukatlık yapmış milletvekilleri vardır, bunu bilir; bunlar, hayatın gerçekleri. Yıllarca avukatlık yapmış biri olarak uygulamada bu sıkıntılar doğabileceğinden şimdiden gelin yanlışları düzeltelim, eksikleri giderelim diyorum.
Herkese, Genel Kurula saygılarımla.