İŞSİZLİK HAD SAFHADA
Yayınlayan
2021 yılına ait Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçesinin ülkemiz ve halkımız yararına kullanılması gereğine olan inancımı paylaşıyorum.
Türkiye, ne yazık ki ekonomik krizin en somut örneklerini yaşıyor. Sayın Cumhurbaşkanın da yoklukta sabretmeyi öğrenme, milletten biraz daha sabır biraz daha metanet ve gayret bekleme mesajları da Türkiye’nin mali tablosunun vahim durumunu ortaya koyuyor.
Dolar, altın ve eurodaki hızlı yükseliş, Türk lirasının tarihinde görülmemiş değer kaybı ve ardından Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndaki istifa süreci de kötü gidişatı destekler nitelikte.
Elbette ki pandemi süreci toplumun tüm kesimlerini, iş yaşamını olumsuz etkiledi, etkilemeye devam ediyor.
Yeni yasakların gündemde olduğu şu günlerde iş insanları da küçük esnaf ve sanayici de kısa, orta ve uzun vadede ne yapacağını bilemez halde. İthalata dayalı bir ekonomik model Türkiye’yi daha çok çıkmaza sürüklüyor. İhracat rakamları ithalata harcanan parayı karşılamıyor. Dış borç açığı büyüyor.
Ülke genelinde işsizlik had safhaya ulaşmışken söz verilmesine rağmen kamuda atamalar gerçekleşmiyor.
Sağlıkçılara büyük ihtiyaç duyulmasına rağmen sahadaki sağlıkçılara yenileri eklenmiyor. 140 bin öğretmen açığı olmasına rağmen öğretmenlerin 60 bin atama talebi dahi görmezden geliniyor.
Türkiye’nin tüm kentlerinde ve her alanda yeniden bir yapılanmaya, üretim ve istihdama ihtiyaç olduğu açıktır. Bu nedenle ülkesini geleceğe emin adımlarla taşımak isteyen, çağdaşlığı esas alan teknik kadroların göreve getirilmesi gerekiyor.
İnşaat, jeoloji, jeofizik, çevre, maden, ziraat, makine, elektrik, elektronik, gıda, endüstri, fizik, kimya, harita, orman, su ürünleri mühendisleri, mimar, içmimar ve şehir plancılarına büyük ihtiyaç var.