Farklılıklarımız zenginliğimizdir…
Yayınlayan
Dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve hiçbir ayırım gözetilmeksizin bütün farklılıklarımızla eşit yurttaşız.
Farklılıklarımız zenginliğimizdir…
23.02.2021 – Genel Kurul Konuşması
Anayasa’nın 10’uncu maddesinde der ki: “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.”
Bu maddede bahsedilen özellikler nedeniyle hepimiz farklıyız ve bu farklılıklarla birlikte eşit yurttaşız. Eşit yurttaş olduğumuz için de bu bahsedilenlerin tamamı hepimiz için bir haktır. Bunların başında da anadil gelir. Çünkü ana dil doğuştan kazanılmış bir haktır, ana dil bir çocuk hakkıdır, yani çocuklar için vazgeçilmez bir haktır ve bu hakkın kullanılması asla engellenmemeli.
İnsanlar iki ortamda kesinlikle ana dillerini kullanmak isterler; biri hâkim önünde, diğeri hekim önünde. Niçin? Çünkü orası onlar için hayati önem taşır. Onun için kendilerini çok iyi bildikleri ana dilleriyle ifade etmek isterler. Dolayısıyla, anadilini kullandırtmadığınız zaman o insanların hayatıyla oynamış olursunuz.
Bir başka şey daha var, bazen Parlamentoda da “bilinmeyen bir dil” diye anlamsız bir cümle sarf ediliyor. Parlamento dâhil bazı diller için “bilinmeyen bir dil” dense dahi Kürtler rüyalarını Kürtçe görmeye devam edecekler. “Bilinmeyen bir dil” dense dahi ne kadar engellenirse engellensin bu topraklarda yaşayan bütün yurttaşlar kendi anadilleriyle düşünmeye devam edecekler.
Bugün dünya üzerinde 7 bine yakın dil var ama bunun 2.400 küsuru tehlike altında. Türkiye’de de bu tehlikeyi hisseden diller var; Abhazca, Adigece, Çerkezce, Lazca ve daha birçok dil, 18 dil yok olmayla karşı karşıya. Gelin, bu ülkenin güzelliği, o yedi bölgede var olan zenginliğimiz, bizi var eden bu dillerin ve bu kültürün zenginleşerek devam etmesi için bu Parlamento elinden geleni yapsın. Aksi takdirde, yarın, o 18 dil yok olduğunda 18 farklı kültür bu topraklardan yok olacak; bu da herhâlde sizi mutlu etmeyecektir.
Nefret dili kullanmak ayrıştırmayı, ötekileştirmeyi getirir, buradan da en büyük zararı Türkiye çeker ve Türkiye uçurumun eşiğine gelir.