CHP’Lİ AYDOĞAN ADALET BAKANINA SORDU…
Yayınlayan
25.11.2019 tarihli PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU
Konuşmacı: TURAN AYDOĞAN Seçim Çevresi: İSTANBUL
Tutanak Metni:
________________________________________
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Bakanım, kadronuza da “Hoş geldiniz.” diyorum, size de “Hoş geldiniz.” diyorum.
OHAL sonrasında kanun hükmünde kararnamelerle mağduriyete uğramış çok ciddi bir kesim söz konusu. On binlerce vatandaşımız idari kararlarla beraber mesleklerinden edildiler, yargı önüne çıkma şansı olmayanlar söz konusu oldu, takipsizlik kararıyla ya da bir şekilde yargıda beraat ederek hayatına devam edenler söz konusu. Bunlara sivil ölümü bu iktidarınız tattırdı. Hâlâ bunların haklarının telafisi yönünde herhangi bir adım atılmış değil. Bu şekilde mağdur edilen tüm arkadaşlarımızın öncelikle boşta geçirdikleri sürelerin sosyal güvenlik açısından çalışmış gibi kabul edilmesi yönünde bir mevzuat çalışması yapılması, şu anda devam edecekleri yerlerde ya da uygulamada karşılaşacakları psikolojik sorunlar nedeniyle tercih edebilecekleri yerlerde kendi özlük haklarının telafi edilerek kendilerine verilmesi teklifimizdir. Israrla söylüyorum, hiç yargı önüne çıkarılmamış, KHK’yle mağdur edilmiş, bir şekilde beraat etmiş ya da bir şekilde hakkında takipsizlik kararı verilmiş, KHK’yle mağdur edilmiş kesimlere ilişkindir bu söylediklerim.
Ayrıca OHAL dönemine ilişkin bir mevzuat temizliğinin yapılması gerektiği artık çok net ortaya çıkmaktadır.
Yine, bu dönemde yani 20 Temmuz sonrasında -her dönemde olur bunlar ama- daha artan bir şekilde cezaevlerinde ve birtakım yerlerde işkence, kötü muamele iddiaları hayatın içerisine girmiş vaziyette.
Şimdi burada bütçesini görüşecek olduğumuz İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunun bu işlerle uğraşması gerekiyordu. Bu Kurum işlevsiz hâle getirilmiş, bütçesinde ayrılmış olan parayı harcamamayı bir şekilde herhalde iyi bir şey zannediyor ama bu dönem içerisinde tek bir adım bile atmamış. Bu adım zaten devletin ihlal ettiği alanlara atılması gereken bir şeydir. Devletin memurları gibi İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu olmaz. Ayrıca partizanlaştırılmış bir İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumundan da hiçbir fayda beklememek gerekir. Bu kurumun bu işleri yapması gerekirdi. Şimdi burada kendilerine soruyorum: Bu işlerle neden iştigal etmediler? Bunu bize yanıtlarsalar mutlu olurum.
Efendim, avukatlarla ilgili “yargının sacayağı” dediniz, evet, yargının sacayağı ama “sacayağı” tanımı içerisinde yer alamıyorlar. Bugün, İstanbul Adliyesine gittiğiniz zaman hiçbir avukat hiçbir hâkimle rahatça görüşemiyor, kapıdan girecek olduğu zaman kimlik bilgileri alınıyor, görüşecek olduğu hâkime ilişkin bilgiler alınıyor, cumhuriyet savcılarının olduğu bölüme hiç giremiyorlar, barkodlu kapılar yapıldığından dolayı, avukatlar görüşme talep ettiğinde arada bir görevli iletiyor, savcı “Görüşmüyorum.” diyorsa iletişim kesiliyor. Yargının sacayağı, iletişimle beraber karşılıklı birbirini olumlamayla beraber oluşabilecek bir şeydir. Avukatları yargının sacayağı sayacaksak bunu anayasal bir teminat altına almamız lazım. Avukatlık mesleğini adil yargılamanın ve yargıya erişimin bir ayağı olarak kabul edip diğer iki ayak gibi Anayasa’da meslek kuruluşu ve meslek olarak tariflerinin yapılması gerekir. Bu konuda da Bakanlığınızla eş güdüm hâlinde çalışmaya hazır olduğumuzu belirtiyorum.
Avukatların Avukatlık Kanunu’nun 35/A maddesine göre yapabilecek olduğu işleri ara buluculuk kurumunun üzerine yüklemiş bulunmaktayız. Ara buluculuk kurumu kendi içerisinde birtakım sıkıntılar taşıyor. Özellikle iş hukukuna ilişkin ara buluculuk kurumunda yargıya erişimin sorunsuz olma ihtimali hemen hemen yok gibi. Zayıf olan kesim işçiler, bir şekilde mağdur hâle geliyorlar. Sonuçlanması önemli değil, hakkaniyete uygun olarak sonuçlanmıyor bu tablo. Burada eğer işçilerle ilgili zorunlu ara buluculuk kurumu devam ettirilecek ise işçilere zorunlu müdafi…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER – Evet, Sayın Aydoğan, tamamlar mısınız.
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) – Sevgili Başkanım, önemli konulardan bahsediyoruz, izin verirseniz biraz zamanı kullanmak istiyorum.
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER – Tamamlamanız için bir dakika süre veriyorum.
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) – Rica edeyim.
Bu çalışmanın ancak bu şekilde bir anlam taşıyacağını, aksi takdirde Avukatlık Kanunu’nun 35/A maddesi güçlendirilerek o yönde bir yola yürünmesinin zorunlu ara buluculuktan çok daha bu alanda faydalı olacağını söylüyorum. Ara buluculuğun gereksiz olduğunu söylemiyorum, zayıf ile güçlünün karşı karşıya olduğu yerde altyapısı hazır olmayan bir zorunlu ara buluculuk kurumunun hak ihlallerine neden olduğunu açıklıkla söylemeye çalışıyorum…