CHP’li Antmen; Bu teklif eksiktir, hatalıdır; eşit, adil, hukuki ve vicdanlı değildir.
Yayınlayan
Tarih : 12.04.2020
ALPAY ANTMEN (Mersin) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, görüştüğümüz teklifin adil olmadığını, eşit olmadığını ve vicdan içermediğini defalarca söyledik, söylemeye devam ediyoruz. Bu teklifin haksız ve adaletsiz olduğunu haykırdık. “Değiştirelim.” dedik, önergeler verdik, “Gelin, açık şekilde tartışalım, vicdanlı bir hâle getirelim.” dedik, dinlemediniz, önergelerimizin tamamına “Hayır.” dediniz. Bakın, bu teklif, bu af bu şekilde geçerse çete üyeleri, kadınları darbedenler ve dolandırıcılar dışarı çıkacak; yazarlar, muhalifler, gazeteciler, düşünce suçluları içeride kalacak; çek nedeniyle ceza alanlar hapse girecek.
Değerli milletvekilleri, bu af teklifi görüşülmekte ama şunu açıkça görüyoruz ki Türkiye’de en büyük ihtiyacımız hukukun üstünlüğü ilkesine sarılmak, evrensel hukuk normlarını kabul etmek ve uygulamaktan ibaret. Bakınız, hiç kimse onu bulandırmadığı ve ihlal etmediği sürece hukuk teneffüs ettiğimiz hava gibi görünmez ve tutulmaz bir şekilde etrafımızı kaplar. Hukuk, ancak kaybettiğimizi anladığımız zaman değerinin farkına vardığımız sağlık gibi sezilmez bir şeydir. Hukuk toplumun genel menfaatini veya fertlerin ve toplumun ortak iyiliğini sağlamak maksadıyla konulan ve kamu gücüyle desteklenen kural, hak ve kanunların bütünüdür. Hukukun üstünlüğü ise devletin tüm organları üzerinde hukukun mutlak bir egemenliğe sahip olmasıdır. Hukukun üstünlüğü ilkesi, hukuk devletinin ve demokrasinin vazgeçilmez en önemli koşuludur. Hukukun olmadığı yerde adaletten, adaletin olmadığı yerde ise devletten söz edemeyiz. Adil olmalıyız, eşitlikçi olmalıyız, vicdanlı olmalıyız. Bu anlamda mevcut af teklifiniz evrensel hukuk normlarına uygun mu sizce? Adil mi? Hukukun üstünlüğü esas alınmış mı? Hayır, sayın milletvekilleri. Düşünce suçları, gazeteciler ve topluma kazandırılmasında mahsuru olmayan hükümlülerin yer almadığı ve evrensel hukuk normlarını içermeyen bu af teklifi vicdanlı ve adil olamaz, hukuka da uygun değildir.
Değerli milletvekilleri, teklifin 47’nci maddesini görüşmekteyiz. Teklifle, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 106’ncı maddesine bir ekleme yaparak, aynı kanunun 16’ncı maddesi bu hükme istisna getiriyor. Yani, “Adli para cezasından çevrilen hapsin infazı ertelenemez ve bunun infazında koşullu salıverilme hükümleri uygulanamaz.” hükmüne, aynı yasanın 16’ncı maddesinde yer alan hapis cezasının infazı, hastalık nedeniyle ertelenmesi hükümleri istisna olarak getiriliyor. Çok güzel, evet, doğru ama burada esasen 5275 sayılı Yasa’daki 16’ncı maddenin kapsamının genişletilmesi ve uygulamada yer alan olumsuzlukların giderilmesi gerekmektedir. Cezaevlerinde ağır hasta ve kendi kendine yaşamını idame ettiremeyecek mahkûm ve tutuklu olmaması gerekiyor. İşte uygulamayı da buna uygun hâle getirmemiz gerekir. Özellikle, yeni anne olan ya da küçük çocuğu olan mahkûm veya tutuklular için daha iyi hükümler getirmek gerekmiyor mu? İşte, gelin hep birlikte, evrensel hukuk normlarına uygun olan bu hükümleri yasalaştıralım.
Değerli milletvekilleri, bu teklif eksiktir, hatalıdır; eşit, adil, hukuki ve vicdanlı değildir. Af, eğer toplumsal barışı sağlamıyorsa, hukuksuzluğu önlemiyorsa, adalete ve hakkaniyete uygun değilse ve vatandaşların tamamının gönlü razı değilse buna af veya infaz düzenlemesi diyemezsiniz. Şimdi size soruyorum, görüştüğümüz bu af teklifi toplumsal barışı sağlayacak mı? Mevcut hukuksuzlukları önleyecek mi? En önemlisi, eşitliğe, adalete ve hakkaniyete uygun mu? Sayın milletvekilleri, bu soruların tamamının cevabı kocaman bir “Hayır.” Peki ne yapmamız lazım? Bakın, geç kalmadık, 47 maddedir konuşuyoruz, 47 kere hatiplerimiz aynı şeyi söyledi. Gelin, bu teklifi hep beraber vicdanlı ve adaletli bir yasaya dönüştürebiliriz, bunu yapabiliriz. Bunu yapmak zorundayız, yüce Meclisin buna gücü var, gücü de yeter.
Her birinizi ayrı ayrı, en derin sevgilerimle, saygılarımla selamlıyorum.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan. (CHP sıralarından alkışlar)