CHP MV. METİN İLHAN AİLE VE SOSYAL HİZMETLER BAKANLIĞI BÜTÇESİ ÜZERİNDE TBMM GENEL KURULUNDA KONUŞTU
Yayınlayan
Sayın Başkan ve değerli milletvekilleri, hükümetin 2022 Bütçe teklifi, pandemi ile beraber derinleşen küresel ekonomik krizin getirdiği olumsuzluklar sebebiyle ülke olarak daha da yoksullaştığımız göz önünde bulundurulduğunda takdir edersiniz ki büyümeyi ve refahı artırabilecek düzeyde olamaması bakımından son derece yetersizdir. Bu sebeple Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı için öngörülen Merkezi Yönetim Bütçe teklifinin %3,77’si maalesef çok düşük bir orandır
Saygıdeğer milletvekilleri, Ülkemizdeki engelli vatandaşlarımız nüfusun %10’unu oluşturuyorken 2022 bütçesinin sadece %1,6’sı engelliler ile ilgili uygulamalara tahsis edilmiştir. Ayrıca engelli aylıklarının çok düşük olduğu bir durum söz konusu iken hükümet tasarrufu, engelli vatandaşlarımıza verilen raporlardaki oranların düşürülmesi yoluyla maaşlarında kesintiye gitmekte ve hatta maaşlarını kesmekte aramaktadır. Ancak iş iktidarın sözde karşı olmuş olduğu meşhur faiz lobilerine gelince 2022 bütçesindeki temel gider olan faiz ödemelerinden tasarruf etmek için hükümetin hiçbir plan ve çalışmasının olmadığını görmekteyiz. Ayrıca dahiliye doktoru olmam hasebiyle de engelli vatandaşlarımız sürekli olarak sağlık raporları konusundaki mağduriyetlerini tarafıma ulaştırmakta ve çaresizce çözüm beklemektedirler
Değerli milletvekilleri, hükümetin kadına yönelik politikalarında da maalesef geriye gidiş yaşanmaktadır. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmış olmanın ahlaki, medeni, vicdani ve hukuki hiçbir boyutu yoktur, olamaz da. Ülkemizde kadına şiddet vakalarındaki artış herkesin malumu. Sosyal ve iş hayatında kadınlarımızın maruz kaldığı mobing başta olmak üzere tüm negatif ayrımcılıkların en temel sebebi eğitimde ve kadın istihdamında çok geri olmamızdır. 19 yıllık AKP iktidarı süresince kadına şiddet vakalarında, erken yaştaki evliliklerde artışın azalmaması, kadının iş ve sosyal hayatta adaletli konumlandırılmaması bu sorunu bu kafayla aşmanın imkânsız olduğu gerçeğini önümüze sermektedir. Bakınız, bir de günden güne sorunları büyüyen aile yapımız var. Hükümet kadrolarınca sürekli Türk aile yapısının öneminden söz edilir. Peki, 2 milyona yaklaşan çocuk işçi sayısı mevcutken, çocuk istismarının önüne bir türlü geçilememişken, sokaklarda dilencilik yaptırılan çocukların mağduriyetleri çözülememişken, kullanım yaşı gün geçtikçe düşen uyuşturucu ile mücadelede istenilen düzeye gelinememişken, boşanmalara sebep olan temel ekonomik sorunlar ortadan kaldırılamamışken ve de engelli çocuklarımızın mevcut sorunlarının varlığı sürerken nasıl bir aile düzeninden ve aile yapısından söz edeceğiz? Ailenin korunması ve güçlendirilmesi için 2022 yılı bütçesinde ayrılan ödenek hane başı maalesef yaklaşık 90 liradır.
Sağlık Bakanımız da hazır buradayken günlerdir şahsımı arayıp ekonomik sorunlarını iletmek zorunda kalan doktor, ebe, hemşire, eczacı, memur, tekniker, laborant ve benzeri sağlık çalışanlarının da iki yıldır devam etmekte olan pandemi sürecinde yaptıkları fedakarlıklara karşı yaşadıkları ekonomik sorunların hiçbir ayrım yapılmadan çözülmesinin bu meclisin boynunun borcu olduğunu açık yüreklilikle ifade etmek isterim. Bir de Kırşehir Karayolları il Müdürlüğü bünyesinde taşerona bağlı olarak çalışan işçilerimizden önemli bir kısmının sözleşmelerinin yenilenmeyip böylesi bir ekonomik kriz ortamında işten çıkarılma tehlikesi ile karşı karşıya oldukları bilgisinin tarafıma ulaştığını da söylemek isterim. Meclis kürsüsünden, ihale süreçlerini bir türlü tamamlayamayan Kayseri Bölge Müdürlüğü yetkililerini uyarıyorum! Süregelen ekonomik krizde tasarrufu işçinin emeği üzerinden sağlamayı aklınızın ucuna dahi getirmeyin, aksi halde bedelini çok ağır ödersiniz
Sonuç olarak tüm bu sorunlar, ülkemizi derin bir yoksulluğa sürükleyen AKP hükümeti tarafından görmezden gelinmekte ve de bir türlü çözüme kavuşturulamamaktadır. Ortalık yangın yeri iken tebdili kıyafet saçmalığı ile demagoji yapmaya çalışan ama aslında vatandaşın içine çıkacak halleri kalmayan iktidar kadroları, artık Saray’ın kimsenin onaylamadığı sözde “itibarlı” haliyle yaşayıp kendi toplumlarına ne kadar uzak ve ne kadar yabancı kaldıklarını görsünler. Bizler sürekli alanlardayız, seçim bölgem olan Kırşehir’de ne zaman vatandaşlarımızı dinlesem bana: “Hani iktidar vekilleri ve yöneticileri neredeler!” diye öfkeyle sormaktadırlar. Unutmayınız ki yüksek ferasete sahip aziz milletimizden kaçmak için en fazla 1.5 yılınız kaldı ama sizler ülkemize bu ağır bedeli yaşatmış insanlar olarak bir ömür boyu gerek vicdanlarınızda gerekse de yüce Türk ulusunun vicdanında mahkum olacaksınız, bunu bilesiniz! Sözlerime, ülkemizin içinde bulunduğu yönetilememe krizi sebebiyle ekonomik bir çıkmaza doğru sürüklenmemize daha da sebep olacak; hakça paylaşım, adalet, üretim, yenilik ve değişim içermeyen bu bütçenin maalesef sorunlarımıza çözüm getiremeyeceğini belirterek ancak buna karşın her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı gibi güzel günlere birlikte dayanışma ve umut içinde ulaşacağımıza olan inancımı yineleyerek son vermek istiyorum