Borç Yapılandırmasında Çiftçi Yok
Yayınlayan
İktidar iki yılda bir Meclise kamu alacaklarıyla ilgili yapılandırma teklifi getiriyor. Ülke ekonomisi, hane gelirleri her gün kötüye gidiyor, vatandaş kamuya olan borcunu ödeyecek gelir elde edemiyor. Ülkeyi yönetemiyorsunuz, vergi politikanız çökmüş durumda. Öncelikle bu politikanın değişmesi lazım ama siz, devletten en çok ihale alan 5’li çetenin kira borçlarını siliyorsunuz, vergilerini affediyorsunuz, çetenin borcunu da vatandaşa yüklüyorsunuz; esnafa, çiftçiye haciz gönderiyorsunuz.
Bakın, arkadaşlar, vatandaşlarımız vergi ödemekten kaçmıyor ama bu vergi politikasıyla vatandaşın vergi borcunun olmaması imkânsız. AKP’nin gelir dağılımına bakmadan dolaylı vergilerle vergi toplamaya çalışması bugün bu teklifi konuşmamızın nedenidir. Yapılması gereken adaletli bir vergi reformudur, reform yapılmazsa daha çok vergi affı konuşmaya devam ederiz.
Değerli arkadaşlar, küresel salgın sürecinden geçiyoruz. Bu noktada, vatandaşlarımıza destek olmak, ödenmeyen vergileri ve borçları yapılandırmak ve affetmek çok önemli ancak borç yapılandırma iktidarınızın alışkanlığı hâline geldi. Aslında, ülkeyi ekonomik sıkıntıya sokuyorsunuz, vatandaşlar geçinemiyor, vergisini ödeyemiyor, borçlarını ödeyemiyor, yapılandırmak zorunda kalıyorsunuz. Gerekçenizde vatandaşlara destek olmaktan bahsediyorsunuz. Vatandaşların içinde çiftçi neden yok? AKP’li arkadaşlara soruyorum, değerli MHP’li arkadaşlara soruyorum, bütün Meclise soruyorum: Değerli arkadaşlar, ülkede inim inim inleyen bir çiftçi topluluğu var, köylü var. Bu yapılandırmada neden çiftçi yok? (CHP sıralarından alkışlar) Çiftçi köle mi? Çiftçi bu ülkenin vatandaşı değil mi? Sosyal güvenlik primi borcu olmayan çiftçi yok memlekette. Bakın, her gün, her noktada köylüye gidiyoruz, çiftçiye gidiyoruz; çiftçiler prim borcundan dolayı gerçekten çok zor durumdalar, ödeyemiyorlar. Çiftçinin SGK prim borçlarının affı bu teklifte neden yok? Prim borçlarının faizlerinin silinip anaparanın uzun vadeye yayılması bu teklifte yer alamaz mıydı? Çiftçi bu ülkede ikinci sınıf vatandaş mı? Ama size göre gerçekten, çiftçi hem ikinci sınıf vatandaş hem de siz çiftçiye köle gözüyle bakıyorsunuz.
Değerli milletvekilleri, biz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak çiftçimizin SGK primlerine yönelik bir kanun teklifini Meclis Başkanlığına aylar önce sunduk. Bakın, şu anda bir çiftçinin SGK prim ücreti aylık 1.234 lira. Bugünkü şartlarda çiftçi her ay 1.234 lirayı nasıl ödesin? Çiftçi perişan, çiftçi bitmiş. Kıraç alanda 50 dönüm hububat yetiştiren bir çiftçinin bugünkü şartlarda kuraklık yakmamışsa 30 bin lira seviyesinde gelir elde edebileceği görülüyor. Çiftçi maliyetini çıkaramıyor, siz “SGK primini öde.” diyorsunuz çiftçiye. Çiftçi bunu ödemekten kaçınmıyor ama bu şartlarda ödemesi mümkün değil arkadaşlar. Çiftçi bankaların, kooperatiflerin haciz kıskacından inim inim inlerken, banka borçlarının yapılandırılması, tarım kredi kooperatiflerinin borçlarının yapılandırılması, sulama birliklerinin borçlarının yapılandırılması bu teklifte neden yok? Çiftçi, Bağ-Kur primini ödeyemezken siz, yirmi sekiz gün üzerinden hesaplayarak çiftçinin primini oluşturuyorsunuz oysa geçtiğimiz dönemlerde çiftçinin primi on beş gün üzerinden hesaplanarak alınıyordu. Yani çiftçi bugünkü ödediği primin yarısını ödüyordu, çiftçinin borcu yoktu, çiftçi rahatlıkla üretime devam ediyordu.
Değerli arkadaşlar, eğer biz gerçekten bu ülkede ezilen, yokluk çeken, sıkıntı çeken vatandaşlarımıza bir katkı yapmak istiyorsak buna çiftçiden başlamak zorundayız, emekçiden başlamak zorundayız, çiftçiyi ihya etmek zorundayız. Bizi doyuran, ülkenin gıda ihtiyacını sağlayan ve onurluca topraklarını işleyen bizim Türk çiftçimizdir; bunu asla unutmayın, çiftçiye bu yapılanları da asla unutmayacağız.
Teşekkür ediyorum.