“Albaya havyar, astsubaya çavdar”
Yayınlayan
Bundan beş yıl önce 17 Şubat 2016, Genelkurmay’ın hemen burnunun dibi, Meclis’e beş dakika mesafede, Kara Kuvvetleri’nin ve askerî lojmanların yanında 29 canımızı şehit verdik. Merasim Sokakta… Sizlere onları hatırlatmak istiyorum. Niye onları hatırlatmak istiyorum? O şehit edilen canlar kimdi biliyor musunuz? Bugün görüştüğümüz kanun teklifinde ismi geçmeyenlerdi. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yardımcı hizmetlerinde doktor, hemşire, uzman personel, teknik personel, belki o zaman ismini duyduğunuz sivil memurları size hatırlatmak istiyorum… Kimdi o şehit edilen canlar? Daha birkaç gün önce şehit olan, arkasından hep birlikte gözyaşı döktüğümüz Astsubay Semih Özbey’in, Astsubay Ömer Halis Demir’in silah arkadaşları astsubaylar. Bu kanun teklifinde ismi geçmeyen astsubaylardan bahsediyorum. Tabur yönetmiş, ülkesi için can vermiş emekli binbaşılardan bahsediyorum…
16 Mayıs 1970… Yine, Meclis’te Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu görüşülüyor. Ama o zaman da astsubaylarla ilgili bir ilerleme yok, hatta özlük haklarında geriye gitme var. Mevcut askerî kanunlar gereği, astsubayların eli kolu bağlı olduğu için o zamanki adı TEMAY olan derneğe üye olan astsubayların eş ve çocukları bir yürüyüş düzenliyor. Düzenlenen yürüyüşteki pankartlarda şunlar yazıyor: ‘Araba değil, mesken istiyoruz,’ ‘Albaylara havyar, astsubaylara çavdar,’ ‘Ordu bölünmez bir bütündür,’ ‘Türkiye’de imtiyazlı bir sınıf yaratılamaz.’ 1970’ten beş sene sonra, 1975’te Kıbrıs Barış Harekatı’ndan sonra, enflasyon almış başını gitmiş, memurlara zam yapılmış. Genelkurmay bir teklifte bulunuyor, sanki Kıbrıs Barış Harekatı’nı sadece subaylar kazanmış gibi, subaylara tazminat ve yan ödeme… Bu arada, onunla da yetinmiyor, astsubaylar için de diyor ki: ‘Ordunun hiyerarşisi gereği, binbaşıya denk olan kıdemli başçavuşun maaşını yüzbaşı seviyesine düşürün.’ Böyle bir düzenleme geliyor Meclise. Bu sefer 600’ün üzerinde astsubay ve eşleri Ulus’tan Kızılay’a kadar eksi 5 derecede yürüyorlar. Kızılay’a 60 metre kala panzerler durduruyor. Bir astsubay eşi panzerin önünden kaçmayıp ‘Değil su, kurşun yağdırsanız da davamızdan vazgeçemeyeceğiz’ diyor. Bu yürüyüşten dolayı astsubaylar ordudan atıldı, hapse atıldı, kuvvet değiştirildi, sürüldü… Aradan elli yıl geçti, bu elli yılın yirmi yılında da neredeyse siz iktidarsınız, bugün yine astsubaylar bu kanunda yok.
Tarihe not düşmek için söylüyorum:
Sıcak ofisinde çalışan memur 9/2’den başlıyor; dağda, karda, kışta kıyamette dağ başında çalışan, canını veren o astsubay 9/1’den başlıyor. Astsubayların göreve başlama derecesi 9/2 olmalı.
Emekli maaşını doğrudan etkileyen tazminat sorunu var. Adına “kıdemli başçavuş tazminatı” deyin, “görev tazminatı” deyin, “makam tazminatı” deyin ne derseniz deyin ama bu sorun çözülmeli. Yine, Türk Silahlı Kuvvetlerinin kanayan yarası, emekli binbaşıların emekli olduklarında onları ciddi sıkıntıya sokan sorunları çözülmeli.
Uzman Jandarmalar var, her ne kadar bugün İçişleri Bakanlığı personeli de olsa Türk ordusu üniformasını taşıyorlar. Onların da statü problemini biz hep beraber çözmeliyiz. Ya astsubay yapalım, astsubay çavuş, ya astsubay yardımcısı yapalım; eğitimlerini, okullarını meslekten sayalım. Onları da çözelim.
Anadolu insanı için söz namustur…
2018 yılı, haziran ayı, Kayseri Komando Tugayı, Tayyip Erdoğan astsubaylara müjde veriyor, ‘Astsubaylarımızın göreve başlama kademelerini eğitim yıllarına göre bir üste çıkarıyoruz. Mesela şu an iki yıllık yükseköğrenim mezunu bir astsubayımız 1/9’den başlıyor, 2/9’den başlayacak. Aynı şekilde dört yıllık yükseköğrenim mezunu 3/9’ten başlıyor, onları da 1/8’e yükselteceğiz’ diyor. Anadolu insanı için söz namustur. Sözünüzü tutarsanız o sözün hükmü olur, sözünüzü tutmazsanız o söze kimse bir daha itibar etmez, astsubaylar da itibar etmez.
Emekli binbaşısı, astsubayı, uzman jandarması, uzman çavuşu, sivil memuru, yüzbinlerce Türk Silahlı Kuvvetleri personeli var; eşi, çocuğu, emeklisi, onlar için konuşuyorum ve şunu söylüyorum: Cibuti’ye ‘dostluk barajı’ adı altında hibe olarak baraj yapmaya, Etiyopya’da Kral Necaşi Eshame Türbesi’nin restorasyonuna, makam arabalarına, saraylara, geçmediğimiz köprülere, uçmadığımız havalimanlarına harcadığınız parayı eksi 30 derecede Gabar’da, Cudi’de, Kato’da, Gara’da görev yapan, bir emirle ölüme giden bu vatan evlatları için harcayın.