24 Ekim 2019 Ankara TBMM Genel Kurulu; Gümrük Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kürsü Konuşm
Yayınlayan
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Gümrük Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Teklif’in 20 ama madde eklenince 21’nci maddesi üzerine partim adına söz almış bulunmaktayım.
Bu madde teklifin yürürlük maddesi. Bu bağlamda, Gümrük Kanunu’nu konuşurken gümrük çalışanları ve gümrüğe emek veren emekçi kardeşlerimizin sorunlarından da bahsetmek gerekiyor. Örneğin gümrük müşavirleri hâlen dernek şeklinde örgütlenmekte olup bir meslek odası olarak örgütlenmelerine her nedense olanak sağlanmamaktadır. Hatta On Birinci Kalkınma Planı’nda gümrük müşavirlerinin meslek odalarının kurulması, Onuncu Kalkınma Planı’nın aksine planlamadan çıkartılmıştır. Bu durum, gümrük müşavirliği mesleğinin disipline edilmesi anlamında son derece yanlıştır. Bu bağlamda bir an önce gümrük müşavirlerinin meslek kanunlarının çıkartılması zorunludur. Kaldı ki gümrük müşavirlerinin yaptıkları işlemlerle ilgili olarak müteselsil sorumlu olmaları da kendileri için büyük haksızlıklara yol açmaktadır. Keza gümrüklerde ihracatta olduğu gibi bir an önce ithalatta da kâğıtsız ortama geçilmesi gerekmektedir.
Değerli milletvekilleri, Ticaret Bakanlığı bünyesinde bulunan gümrük çalışanlarının, tüm kamu emekçilerinin olduğu gibi, çözüm bekleyen ama ısrarla çözülmeyen birçok sorunu bulunmaktadır. Bunların başında eş, sağlık ve engellilik durumuna göre talep edilen tayinlerin pek de dikkate alınmaması ve bölgeler arası sürelerden kaynaklanan dengesizlikler büyük önem taşımaktadır.
Maalesef her kamu görevinde olduğu gibi, AK PARTİ iktidarlarında görevde yükselme sınavında kısım amiri, şef gibi unvanlara veya görevde yükselmelerde mülakat uygulamasında liyakat tamamen devre dışı bırakılmış ve partizanca tutum kesinlikle uygulanmaya devam edilmiştir. Tüm kamu personel alımlarında görüldüğü gibi, yazılı sınavdan yüksek not alan pek çok personelin sözlü sınavda -partili olmadığı için- düşük not verilerek elenmesi sağlanmaktadır.
Esasen tek adam rejiminde sorunlar dağ gibi büyüyor ve büyüdükçe çözülme olağanı da ortadan kalkıyor sayın milletvekilleri.
Tek adam ve saray rejimi, güzel ülkemizi ekonomiden eğitime, adaletten üretime her yerde akamete uğratmaktadır. Adil ve bağımsız yargının olmaması yabancı yatırımcıyı ülkemizden kaçırmaktadır. Yabancı yatırımın olmaması ekonomimizi darboğaza sokmaktadır.
Ayrıca, gördük ki, ekonomik olarak güçlü olmamamız nedeniyle, açıkça iddia ediyorum, sosyal medya ve kendi seçimlerinde algı yönetimi sayesinde ABD Başkanı olan mektupçu şahıs fütursuzca ülkemizle dalga geçmektedir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, Türk milleti olarak, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak bu fütursuz şahsa, AK PARTİ iktidarının özellikle mektup konusunda haddini bildirmesini ısrarla talep ediyoruz.
Yapılması gereken ilk şey, tek adam rejimine son verilerek ülkemizin ortak akılla yönetilmesinin yolunun açılması ve özellikle yargının, AKP üyeliğinden gelen hâkim ve savcılar yerine tarafsız ve bağımsız hâle getirilmesinden ibarettir.
Sayın milletvekilleri, AKP iktidarında patatesi, soğanı, buğdayı bile ithal eder hâle geldik.
Bakınız, AKP iktidarından önce çocuklarımıza Türkiye’yi anlatırken “Dünyada kendi kendine yeten 7 ülkeden biriydik.” derdik ve bununla gurur duyardık ama şimdi bütün ülkeler bizimle dalga geçiyor ve AKP iktidarı sonrasında “Dünyada kendi kendini yiyen ülke oldu.” diyorlar.
Değerli milletvekilleri, son olarak şunu da eklemek istiyorum: Sözde yargı reformu yapmak istiyorsunuz ya, bakınız, Ulu Önder, Ebedî Başkomutan, Büyük Devlet Adamı Mustafa Kemal Atatürk yaklaşık yüz yıl önce ne diyor, okuyun lütfen: “Devlet hâlinde teşkilatlanmış bir insan toplumu Anayasasında, adalet kuvvetinin bağımsızlığının önemini açıklamaya gerek yoktur. Milletlerin yargı hakkı bağımsızlığının birinci şartıdır. Adalet kuvveti bağımsız olmayan bir milletin devlet olarak varlığı kabul edilemez.” İşte, bunu şiar edinin.
Hepinizi en derin sevgilerimle, saygılarımla selamlıyorum.