12 Aralık 2019 TBMM Genel Kurulu; 2020 Bütçesi Görüşmelerinde Akkuyu Hakkında Konuşma.
Yayınlayan
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, Enerji Bakanlığı ve bağlı kurumların bütçelerini görüşüyoruz.
Bütçe, sekiz yüzyıl önce Magna Carta’dan bu yana gelen bir hak. Ancak, bu hak sadece vergilerin toplanmasıyla ilgili değil; ayrıca, toplanan vergilerle ilgili olarak halka da hesap vermeyi içeriyor. Yalnız, bugün, günümüze baktığımızda, halktan para isteyen, toplayan ve harcayan yürütmenin başı Sayın Cumhurbaşkanı burada yok; atadığı memur bakanları burada onu temsil ediyor.
Halk adına seçilmiş milletvekilleri yürütmenin başına hesap soramıyor, yürütmenin başı da hesap vermiyor.
Yasamanın, yargının, bakanlıkların, TRT’nin, tüm kurumların ve bugün bütçesini konuştuğumuz Enerji Bakanlığının başında birileri var gibi gözüküyor ama aslında hepsinin başında aynı kişi var. O kişi de sarayda oturuyor; elektriğe, doğal gaza para vermiyor. O sıcacık sarayında otururken, doğal gaz ve elektriğe son bir yılda 10 kez zam geldi.
Değerli milletvekilleri, enerji demişken, gelişmiş ülkeler nükleer santralleri ve doğaya zarar veren enerji santrallerini tek tek kapatmaya başladı.
Zarar deyince, nükleer deyince aklımıza hep Akkuyu geliyor ve bu, tüm Mersin’in insicamını bozuyor.
Yenilenebilir enerji kaynaklarına geçen bu ülkeler, hem insanlarının sağlıklarını koruyor hem de doğaya zarar vermeden enerji üretiyorlar. Bizde ne oluyor? Akkuyu oluyor. Avrupa’nın vazgeçmeye başladığı nükleer santraller Türkiye’de kurulmaya başlıyor. Filtresiz santraller insanlarımızı zehirlemeye devam ediyor.
Bakınız, bu ülkede arabada sigara içmek yasak ama filtresiz santrallerin insanları toplu şekilde zehirlemesi ise serbest. “Fabrikaların bacaları tütsün, yoksa işsizlik bitmez.” dedik fakat siz onu “Termik santrallerin bacası tütsün, insanları zehirlesin.” diye anladınız.
Daha geçen gün, Genel Başkanları Sayın Recep Tayyip Erdoğan olan AKP’li milletvekillerinin Meclisten geçirip Cumhurbaşkanının imzasına sunduğu termik santral yasasını Sayın Cumhurbaşkanı veto etti; iyi de etti, çok iyi etti ama iki buçuk yıl daha zehir saçacak santrallere biz itiraz ederken bunun devamını savunan “evet” diyerek yasalaştıran sayın AKP’li milletvekilleri, Sayın Erdoğan bu yasayı veto edince bu defa da Sayın Erdoğan’ı tebrik ettiler. Güzel dönüş, kutluyoruz.
Değerli milletvekilleri, her şeyi boş verin, Mersin’i neden sevmiyorsunuz? Akdeniz’den ne istiyorsunuz? Mersin’de şu anda, temeli temel atılırken çatlayan ve temeli 2 kere çatlayan bir saatli nükleer bomba inşa etmeye çalışıyorsunuz.
Çernobil’de patlayan santrali yapan firmanın denemediği reaktörleri Akkuyu’da gerçekleştirmesine izin veriyorsunuz ve bu firmanın yönetiminde de hiç yabancısı olmadığınız bir isim var, Cüneyd Zapsu.
Geçen gün Sözcü gazetesinde Çiğdem Toker Akkuyu’da nereden para aklanacağının ve nereden hangi şirketlere nereden para verileceğinin, kaynağının ne olduğunun bilinmediğini yazdı.
Yani bu şirket üzerinden karanlık para operasyonları mı çekilmek isteniyor?
Yani nükleer yönetimin, kontrolün ve para aktarılan şirketlerin denetimi bizde değil, santralin de denetimi dahi bizde değil.
Peki ne bizde? Herhangi bir patlamada yaşanacak facianın yani cehennemin ev sahipliği bizde. Mersin’e cehennemi mi yaşatmak istiyorsunuz? Mersin Çernobil mi olsun istiyorsunuz?
Değerli milletvekilleri, Mersin haritadan silinsin mi istiyorsunuz?
Sayın vekiller, sözün kısası, başta Mersin, ondan sonra tüm Akdeniz havzası cehenneme dönmeden Akkuyu’da inşaatı derhâl durdurun.
Tüm iktidar milletvekillerimize soruyorum: Akkuyu ne zaman veto edilecek? Çernobil gibi patlayıp Mersin’i cehenneme çevirdiğinde mi? Mersin cehennem olduğunda mı olaya el koyacaksınız?
Sayın Enerji Bakanına da şunu sormak istiyorum: Akkuyu için Rusya Federasyonu’yla yapılan anlaşmayı okudunuz mu? Mutlaka okumuşsunuzdur ama mesela on beş yıl boyunca, ihtiyacımız olsa da olmasa da 12,35 sente elektrik satın alacağımızı biliyor musunuz?
Bu da önemli değil, nükleer atıkların ne olacağından haberiniz var mı? Ya da daha da önemlisi, Akkuyu’nun bir Rus deniz askerî üssü olacağından haberiniz var mı? Bunu da geçtim, oraya 3-5 kilometre mesafede bir NATO askerî deniz üssü olduğundan haberiniz var mı?
Bunları biliyorsunuz da İncirlik’teki ABD askerî üssü yakınına da inşallah bir Rus askerî üssü yaptırmazsınız diye düşünüyoruz.
Ben Akdeniz’in güzel incisi Mersin’i rahat bırakın diyerek şu güzel mısralarla güzel Mersin’ime seslenmek istiyorum:
Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun
Kuşların, çiçeklerin diyarı olsun. Ama Akkuyu’da nükleer olmasın.
Mersin’e de kıymayın sayın milletvekilleri.
Teşekkür ediyorum. Saygılar sunarım.