Paris İklim Anlaşması’nı neden 5 yıl sonra onayladık?
Yayınlayan
Dünya bir felakete gidiyor, buna “iklim değişikliği” dememiz mümkün değil; bu “iklim krizi,” “iklim felaketi,” “iklim yıkımı,” “iklim acil durumu” dememiz gereken bir durum.
Bu yaz güneyimizde yangınlar, kuzeyimizde sel felaketlerini yaşadık; elbette, iklim krizinin etkisi vardı bunlarda.
Biz, 2016 yılından bu yana Paris İklim Anlaşması onaylansın diye mücadele ediyoruz ve bu mücadeleyi yaparken yüz milyarlarca galaksi arasında belki de tek canlı yaşamın olduğu bu mavi gezegen yaşasın diye ve Akdeniz havzasında olması sebebiyle iklim krizinden en çok etkilenecek Türkiye Cumhuriyeti vatanımızı korumak için bu mücadeleyi yapıyoruz.
Ve bizim için mücadele şimdi başlıyor!
Peki Paris’i neden 5 yıl sonra onayladık?
Özetle; Dışişleri Bakanlığının bildiğini Ticaret Bakanlığı bilmiyor, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının bildiğini Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bilmiyor ve beş yıldır biz bu Paris Anlaşmasını onaylamamamızın sebebi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığının direnci yani başka hiçbir sebep yok.
Ek-1’den çıkmamız imkânsız olduğunu bile bile beş yıldır bu ülkeyi yeni dünyanın karbonsuz ekonomik düzenin dışında bıraktılar, dünya dengeleri artık enerji değil, iklim üzerine oluşurken biz beş yıldır bu anlaşmayı getirip Meclisimizde onaylamıyoruz. Ve şimdi bunu iklimde çok büyük bir zafer kazanmış gibi anlatıyoruz!
Son 5 ülke arasındayız Paris Antlaşması’nı onaylayan, 5’inci olduk yani.
Şimdi, bu anlaşmayı onaylamak size de birtakım sorumluluklar yüklüyor AK Parti Grubuna sesleniyorum:
Paradigma değiştirmek zorundasınız, bugüne kadar yaptıklarınızı yapmamak zorundasınız.
Bu vatanı biz kimseden kırk dokuz yıllığına kiralamadık. Bu vatan bize atalarımızdan şehit kanlarıyla sulanarak bırakıldı.
Ve vatan dediğiniz şey öyle soyut bir kavram değil.
Vatan dediğiniz şey; o ormanlarımız, o göllerimiz, o denizlerimiz, o dağlarımız vatan.
Dolayısıyla eğer vatana sahip çıkacaksak önce doğamıza sahip çıkacağız, o bilinçle hareket edeceğiz.
Bu noktada sadece Cumhuriyet Halk Partisi olarak bize değil, Millet İttifakı’na değil, burada bulunan tüm siyasi partilere aynı sorumluluk düşüyor. O sorumlulukla hareket etmemiz gerektiğini tekrar size hatırlatıyorum.
Paris Anlaşması ülkemize ve gezegenimize hayırlı olsun!