Mv. Arslan Kabukcuoğlu: Ben yaptım, olduyla finans merkezi başarılı olur mu? Bu, kaynak israfı olur.
Yayınlayan
ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 338 sıra sayılı Kanun Teklifi’nin geçici 2’nci maddesi üzerine İYİ Parti Grubum adına söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlarım.
Finans merkezleri, finansal kurum ve kuruluşların yoğun olarak kümelendiği, fon, arz ve talebin kesiştiği, yeni finansal piyasaların varlığına olanak sağlayan yer olarak tarif edilmektedir. İleri derecede ticari ve iletişim altyapısına sahip ulusal ve uluslararası menkul değerlerin alım-satım işlerinin yaratıldığı bu merkezler, bir kent veya kentin bir bölgesi şeklindedirler. Finansal merkezler, fon fazlalığı olanlar ile fon ihtiyacı olanların uluslararası buluşma yeridir.
Önemli finans merkezleri, ekonomisi güçlü ülkelerdeki şehirlere yerleşmektedir. Uluslararası finans merkezlerinin olmazsa olmazı yabancı para cinsinden finansal araç ihraç edebilme imkânı ve iyi işleyen bir yabancı para piyasasıdır. Bir finans merkezinin başarılı olabilmesi için ülkelerde aranan bazı özellikler vardır; ülkenin ekonomik, politik, hukuksal ve finansal yapılarda güvenilirliği, ülkenin uluslararası saygınlığı, toplumsal yaşamın dengeli olması, hukuksal düzenlemenin orada yaşayan yabancıların rahat edeceği nitelikte olması, güven ve istikrarın bulunması bu kriterlerin belli başlılarıdır.
Finans merkezi kurulabilmesi için 5 ana alanda rekabetçi olunması gerekiyor. Bunlar; iş ortamı, beşerî sermaye, altyapı, finansal hizmetler sektörünün gelişmişliği ve şehirlerin itibarıdır. İş ortamı uygunluğu ise siyasi istikrarın, hukukun üstünlüğünün, kurumsal ve düzenleyici çevrenin, makroekonomik göstergelerin iyi olmasını ve maliyet-vergi avantajlarını ifade ediyor.
Değerli milletvekilleri, finansal merkezlerin çekim gücünü oluşturan bu faktörlerde, Türkiye, diğer ülkelerle kıyaslandığında ortaya çıkan tabloya bir göz atalım: Dünya Ekonomik Forumu’nun 2019 Küresel Rekabet Endeksi’ne göre, Türkiye, 144 ülke arasında 61’inci sıradadır. 2021 Yılı Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde ise 139 ülke arasında 117’nci sırayı almaktadır; 139 ülke arasında 133’üncü sırada yer aldığımız Temel Haklar Endeksi’nde ise ne yazık ki alt sıralardayız, Hükûmet Gücünün Sınırlandırılması Endeksi’nde de sonlardayız, 2021 yılında 139 ülke arasında 134’üncü sırayı alabildik. Bir başka veri olan 2021 Yolsuzluk Algı Endeksi’ne baktığımızda, ülkemizin 180 ülke içerisinde 96’ncı sırada olduğunu görüyoruz.
Değerli milletvekilleri, finansal merkezin cazibesini artıran önemli verilerden biri olan beşeri sermayede Türkiye 38 OECD ülkesi arasında ne yazık ki sondan 4’üncü sıradadır. İstanbul, 2020’de 111 finans merkezi içerisinde kendine ancak 64’üncü sırada yer bulabilmiştir. Türkiye’nin en zayıf olduğu alanların başında hukuk ve insan hakları gelmektedir. Finans kuruluşları evrensel hukukun en üst düzeyde uygulandığı ülkeleri tercih ediyor. İstanbul’un bu kuruluşlar nezdinde çekici olabilmesi için şehircilik anlayışı ile sosyal ve kültürel altyapısını yeterli gelişmişlik düzeyine eriştirmemiz gerekiyor. Eğitim düzeninin yüksekliği ile finans merkezleri arasında yakın bir ilgi vardır. Türkiye PSA sıralamalarında alt sıralarda yer alırken finans merkezlerine sahip Singapur, Çin, Estonya, Londra’nın öğrencileri üst seviyelerde yer almaktadır. Türkiye’de bir finans merkezi kurulması yerindedir. Ülkenin bilinirliğini artıracak, ekonomisini güçlendirecektir ama bu şartlarda olmaz. Tüm konuşmacılar değindi, finans merkezleri belirli bir altyapı gelişmişliğini gerektiriyor, bu şartları gerçekleştirmeden “Ben yaptım, oldu.”yla finans merkezi başarılı olur mu? Sonuç olsa olsa kaynak israfı olur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Buyurunuz efendim.
ARSLAN KABUKCUOĞLU (Devamla) – Bitiriyorum Başkanım.
Nitekim, bu binaların yapılmasında ne kadar yolsuzluklar yapıldı ve ne kadar paranın boşa harcandığını öğrenmiş bulunuyoruz. Hükûmete düşen, istim arkadan gelsincesine “Finans merkezini açalım, sonra şartları düzeltiriz.” demek yerine, alışkanlıklarının devaamı olan yandaşa, eşe dosta çıkar sağlamak yerine önce finans merkezi olmak için gereken koşulları sağlamalı, israftan vazgeçmeli; ülke koşullarını oluştuktan sonra finans merkezi kendiliğinden gelecektir. Yasa teklifinin geri çekilmesi gerekir.
Hepinize saygılarımı sunuyorum. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)