ÇİFTÇİMİZİN SORUNLARINA ÇÖZÜM İÇİN TBMM DE ARAŞTIRMA KURULMASI İÇİN YAPTIĞIM KONUŞMAM
Yayınlayan
Şimdi değerli arkadaşlar, “Köylü milletin efendisidir.” Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk… Bir kere bunu üstüne basa basa söylemek istiyorum. Neden söylemiş? Bu cümleyi neden bizim çok iyi anlamamız gerekiyor? Şimdi, düşünün, köylü ekmeden, üretmeden kalkınma olabilir mi? Olamaz. Köylümüz, çiftçimiz, hayvancımız üretecek ki, kazanacak ki memleket kalkınsın.
Şimdi geldiğimiz noktada durum nasıl? İktidarınız bırakın, çiftçiyi ürettirmek, bitirmek için mücadele ediyor. Şimdi bunu söylerken şunu düşünüyor olabilirsiniz: “Çiftçimiz bitse de olur. Biz ithal edelim, nasılsa biz ithalatı seviyoruz. İthal ederiz, çiftçimiz de rahat rahat köyünde oturur.” ama maalesef, köylerimiz de bomboş duruma geldi. Size bir tavsiyem var değerli arkadaşlarım. Bakın, Balıkesir Milletvekiliyim. Lütfen, gelin, Balıkesir’e gidelim, Balıkesir’in köylerini bir dolaşın; gelin, görün oradaki insanlarımız ne yapıyorlar. Şimdi, tarımla, hayvancılıkla uğraşan insanlarımıza gidin, bir dokunun ama şunu da bilin ki: Bir dokunacaksınız, bin ah işiteceksiniz çünkü şu anda köylümüz, çiftçimiz bu durumda.
Değerli arkadaşlar, çiftçimiz kazanamıyor. Kazanamayınca ne yapıyor? Ekemiyor. O zaman ne yapıyor? Tarımdan vazgeçiyor yani toprağını terk ediyor. Örnek olarak: 2002 yılında 93 milyon dönüm buğday ekilirken bugün 68,5 milyon hektara düşmüş durumda. Şimdi size soruyorum: Bu çiftçimiz bunu keyfinden mi bıraktı, keyfinden mi ekmiyor? Ne oluyor sonra? Demin de söyledim, “ithalat” en sevdiğiniz kelime. İthalata hizmet ediyorsunuz ama maalesef, bizim çiftçimize hizmet etmiyorsunuz. Bakın, 2018’de 5,6 milyon ton, 2019’da 9,8 milyon ton sadece buğday ithal ettik. 2019’da da ithalatta şampiyon olduk. Ne şampiyonu olduk? Türk çiftçisini bitirme, ithal çiftçiyi kazandırma şampiyonu olduk; sizleri tebrik ediyorum(!) İktidarınız, maalesef, Türk çiftçisine değil, bakın, Amerika, Rusya, Polonya vesaire ülkelerin çiftçilerine çalışıyor. Hatta, hatırlayınız, bir bakanınız Fransız çiftçisine destek olduğundan dolayı madalyayla ödüllendirildi. Ama hiç merak etmeyin, önümüzdeki ilk seçimde Türk çiftçisi sizin yakanıza madalyayı takacak “Yolcudur Abbas, bağlasan durmaz.” diyecek.
Değerli arkadaşlar, politikalarınız gerçek anlamda halktan koptuğu için bitmiş durumda. Tarımda da aynı şekilde, baştan aşağı yanlış. Balıkesir’den yine bir örnek: Bakın, başta Bigadiç olmak üzere, Kepsut’ta, Sındırgı’da geçen yıla kadar tam 14 bin dönüm arazide haşhaş ekiliyordu ki o bölgenin haşhaşı afyon değeri en yüksek olan haşhaş. Şimdi TMO dedi ki: “14 bin değil, biz bunu satamıyoruz, ihraç edemiyoruz, 3 bin 500 dönüm ekeceğiz.” ve kota getirdi. Ne oldu? Orada bunu eken çiftçilerimiz zor duruma düştü. Şimdi, ithalatı, maşallah, çok iyi beceriyorsunuz ama Türk milletinin, Türk çiftçisinin ürününe gelince bizim çiftçimize diyorsunuz ki: “Ekmeyin, biz satamıyoruz.”
Arkadaşlar, o zaman, satacak insanlara yerinizi bırakın. Cumhuriyet Halk Partisi, Türk milletinin çiftçisine sonuna kadar sahip çıkar. Hiç merak etmeyin. iktidarınız, çiftçinin dilinden anlamıyor, sözünden anlamıyor. Değerli arkadaşlar, çok basit -halktan koptunuz- gidin, çiftçiye, hayvancıya bir bakın, şu anda size anlatacaklardır dertlerini. Mazotu, gübreyi, ilacı yabancı şirketlerin belirlediği fiyatlardan sattırıyorsunuz. Yani ne yapıyorsunuz? Bizim çiftçimizi, maalesef, yabancı şirketlerin sömürüsüne bırakıyorsunuz.
Ziraat odası başkanları ve ekipleri geçen ay Meclisimize ziyarete geldiler, tüm nezaketleriyle misafir oldular ve tüm milletvekillerini dolaştılar, bana da geldiler, sizlere de geldiler. Para istemediler “Borçlarımızı silin.” demediler; Ama ne yaptınız? Çözüm ürettiniz mi? Hayır. Aksine, o gün, bir kararnameyle 45 bin ton çeltik ithalatı için izin verdiniz. Buna da ancak şu denir: Ayıptır, yazıktır, günahtır!
Değerli arkadaşlar, doğrular maalesef acı. Cumhuriyet tarihinin -gelmiş geçmiş- çiftçisine en çok eziyet eden iktidarı sizsiniz. İktidar, çiftçisini hiçbir dönemde bu kadar ezmedi, bu kadar yok saymadı. Gerçekten ayıp, yazık, günah!
Üstüne üstlük tarım sulama ücretleri var, orada elektrik fiyatları var. İki yılda elektrik fiyatları yüzde 108 arttı. Elektrikte, mazotta, gübrede, ilaçta, hepsinde birim fiyatlarını düşürmeniz lazım. Çiftçimizin 1 kuruş ama 1 kuruş borcu olduğu zaman desteklemelerine el koyuyorsunuz. Bunu da sizin vicdanınıza bırakıyorum.
Bakın, hayvancımız, sütçümüz, besicimiz zor durumda. Ya, süt inekleri mezbahaya gidiyor. Sütçülükle ilgili hiçbir şey bilmiyorsanız, 1 kilo süt, 1,5 kilo yem satın alsın, geri kalanını bizim Türk çiftçisi halleder.
Değerli arkadaşlar, bakın, çiftçilerimizin sırtındaki yükü almak zorundayız. Bizim çiftçilerimiz borçlu, tüccara borçlu, herkese borçlu, bankaya borçlu sizden destek bekliyorlar. Sadece Balıkesir için değil, tüm Türkiye’deki çiftçilerimiz adına diyorum ki: “Gelin birlik olalım, beraber olalım, bu Türk çiftçisine destek olalım.” Eğer bu işi beceremiyorsanız gidin, zaten en yakın zamanda iktidardayız, biz gerekli çalışmayı yaparız.